BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ÖZEL AYŞEABLA OKULLARI KURUCU TEMSİLCİSİ VE GENEL MÜDÜRÜ HİLAL ERDİNÇ;
KENDİMİZLE REKABET EDİYORUZ!
Kendi içinde anlamlı, yapıcı, üretken bir biçimde kenetlenmiş büyük bir aile olduklarını dile getiren Başkent Üniversitesi Özel Ayşeabla Okulları Kurucu Temsilcisi ve Genel Müdürü Hilal Erdinç, diğer saygın eğitim kurumlarından daha çok, kendileriyle rekabet ettiklerini, öğrencilerini, öğretmen ve çalışanlarını daha ileriye götürmek amacında olduklarını ifade etti.
Kökleri 75 yıl önceye dayanan Başkent Üniversitesi Özel Ayşeabla Okulları, 1999 yılında Başkent Üniversitesi bünyesine katıldı. Okul öncesinden üniversiteye kadar eğitimin sürekliliği ilkesiyle varlığını sürdüren kurumun vizyonunu, eğitim modelini ve güncel konjonktürdeki hedeflerini Başkent Üniversitesi Özel Ayşeabla Okulları Kurucu Temsilcisi ve Genel Müdürü Hilal Erdinç ile konuştuk.
Öncelikle sizi ve mesleki geçmişinizi tanıyabilir miyiz?
1959 yılında Niğde’de doğdum. İzmir Buca Eğitim Fakültesi İngilizce bölümünden mezun oldum. Mesleğe, 1981 yılında İngilizce öğretmeni olarak başladım. Anadolu Liselerinde İngilizce Öğretmenliği ve yöneticilik yaptıktan sonra 1998 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Protokol Müdürlüğü görevine getirildim. 2007 yılına kadar bu görevi başarı ile sürdürdükten sonra, devletteki görevimi tamamlayarak Gazi Üniversitesi Vakfı Özel Okulları’na Genel Müdür olarak atandım. 2010 yılından bu yana Başkent Üniversitesi Özel Ayşeabla Okulları’nda Genel Müdür ve Kurucu Temsilcisi olarak görev yapıyorum.
Kuruluşundan bugüne Başkent Üniversitesi Özel Ayşeabla Okulları’nın tarihçesini kısaca anlatır mısınız?
1946 yılında Neriman HIZIROĞLU tarafından Ankara’da kurulan Ayşeabla Çocuk Yuvası ve İlkokulu, 1985-1986 öğretim yılından itibaren kademeli olarak açılan Orta ve Lise kısmı ile önce Neriman HIZIROĞLU, daha sonra gelini Ayşe HIZIROĞLU yönetiminde, dönemin en güzide okullarından biri olarak varlığını uzun süre sürdürmüştür.
1999 yılında Ankara’nın önde gelen üniversitelerinden olan Başkent Üniversitesi bünyesine katılan Kurumumuz; okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar sahip olduğu okullar zinciri ile eğitimin sürekliliği ilkesini gerçekleştirmektedir.
Okullarınızın eğitim felsefesi ve vizyonu konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Misyonumuz; “Atatürk ilke ve devrimlerine” sahip çıkan, ulusal ve evrensel değerlere bağlı, akademik ve sosyal gelişimi aynı ölçüde önemseyen, yaşam boyu öğrenmeyi hedefleyen; başarılı, onurlu ve mutlu bireyler yetiştirmektir.
Vizyonumuz; Türk Eğitim Sistemine değer katan; akılcı, çağdaş ve dinamik yapısıyla hedeflerini gerçekleştiren ve mensubu olmaktan gurur duyulan önder bir eğitim kurumu olmaktır.
Fiziki ve teknolojik altyapınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yerleşkemiz; Ankara’nın en sakin ve yeşil Çiğdem Mahallesi’nde 14 dönümlük bir araziye kurulmuş olup 4 bloktan oluşan ana bina ve hemen yanında Anaokulu binamızdan oluşmaktadır.
Öğrencilerimiz, spor faaliyetlerini iki kapalı spor salonu ve bir açık çok amaçlı sahada yapıyorlar. Yemek hizmetini iki yemekhane salonu ve bir kantin aracılığıyla yürütüyoruz.
60 m2 sahne ve 263 koltuk kapasitesine sahip Konferans Salonu, 150 m2’lik alanda aynı anda 60 okuyucuya hizmet verebilen kütüphanemiz öğrencilerimizin her an hizmetindedir.
25 öğrenci kapasiteli STEM laboratuvarımızda 25 adet öğrenci bilgisayarı, yaş seviyelerine uygun robotik sistemler, 3D yazıcı, iki adet FLL turnuva masası ve iki adet atölye çalışma masası bulunmaktadır.
Okulumuzda; Fen ve Teknoloji, Fizik-Kimya ve Biyoloji olmak üzere 3 laboratuvar bulunmaktadır.
Teknoloji ve Tasarım Atölyemizde; fırın, dikiş makinası gibi öğrencilerimizin yaşam becerilerini, hayallerini ve yaratıcılıklarını gerçekleştirmeye çalıştıkları farklı malzemeler bulunmaktadır.
Öğrenci seçiminde uyguladığınız politika ve yöntemler nelerdir?
Anaokulu ve İlkokul aday öğrencilerimizi rehberlik görüşmesi ile başvuru sırasına göre kabul ediyoruz.
Ara sınıflarımızda ise öğrenci kayıtlarımız; 4.sınıftan 12.sınıfa kadar seviye tespit sınavı ve rehberlik görüşmesi ile kontenjan dâhilinde yapılmaktadır.
Her yıl Şubat-Mart aylarında 5.sınıf adayları için genel katılıma açık “ Bursluluk Sınavı” uygulanmaktadır.
Anadolu ve Fen Lisemize ulusal sınav sonuçlarına göre öğrenci alıyoruz.
Eğitim kadronuzu hangi ölçütlere göre oluşturuyorsunuz? Öğretmen kalitesini artırmak için neler yapıyorsunuz?
Çağdaş ve dinamik bir eğitim kadrosuna sahibiz. Çalışanlarımızın yetenek ve bilgi birikimlerini paylaşabildikleri, iletişim ağı güçlü, motivasyonu yüksek bir çalışma iklimi yarattığımızı düşünüyorum. Öğretmen ve çalışanlarımızın akademik gelişimleri bizim için çok önemli. Yüksek lisans ve doktora eğitimlerini Kurumumuzda tamamlamış olan pek çok öğretmen ve çalışanımız var. Eğitim kadromuz çeyrek asırlık köklü geçmişimizi, her geçen gün derinleştirmek ve güzelleştirmek için daha fazla çaba sarf ediyor. Biz büyük bir aileyiz. Huzurlu, coşkulu ve tempolu bir okul iklimimiz var.
Nasıl bir eğitim modeli uyguluyorsunuz?
Okullarımız, öğrencilerimizin sosyal gelişimi ve akademik başarısını birlikte geliştirmeyi amaçlayan bir misyon taşımaktadır. Sevgi, saygı ve huzurun esas olduğu Kurumumuzda mutlu çocuk yetiştirmek birinci önceliğimizdir. Ayrıca okullarımız, 21.yüzyılın gerektirdiği inovasyon ve yenilikleri eğitim sürecine dahil ederken geleneksel yapıdan, kültürümüzden ve kurum değerlerimizden ödün vermemektedir.
“Dünya vatandaşı” yetiştirmeyi amaç edindiğimiz “İngilizce Eğitim” sürecimizde; 160 ülkede geçerliliği olan ve ilkokul, ortaokul ve liseyi kapsayan «Cambridge Uluslararası Okul» sistemini uyguluyoruz. 2016-2017 eğitim öğretim yılında başlattığımız bu sistem ile öğrencilerimizin ömür boyu geçerliliği olan diploma almalarını hedefledik. Okulumuz, ilkokulda uluslararası programı başlatan Türkiye’deki ilk özel okul olma farklılığına sahiptir.
Eğitimde kalitenin önemine inanarak 1996 yılında aldığımız TS-EN-ISO 9001 Kalite Güvence Sistem Belgesini bugüne kadar sürdürdük. Ayrıca 2017 yılında da Türkiye Kalite Derneği tarafından verilen EFQM (AVRUPA KALİTE YÖNETİM VAKFI) “Mükemmellikte Yetkinlik 3 Yıldız” ödülü aldık. Eğitim kalitemizin uluslararası düzeyde olduğunu kanıtlayan bu ödüle sahip Ankara’daki tek eğitim kurumuyuz.
Okulumuzda 5 yaştan liseye kadar farklı sınıf düzeylerinde Bilişim Teknolojileri eğitimi verilmektedir. Bu eğitimle birlikte öğrencilerimize birçok beceri edinirken; problem çözme, enformatik düşünme, takım çalışması, robot programlama, 3 boyutlu tasarım yapabilme, oyun programlama, mobil uygulama geliştirme gibi 21.yy becerileri kazandırılmaktadır. 25 öğrenci kapasiteli STEM laboratuvarımızda bilişim teknolojileri eğitimlerinin yanı sıra proje tabanlı STEM uygulamaları da gerçekleştirilmektedir. Okulumuzda gerçekleştirilen STEM eğitimi ile birlikte öğrencilerimizin; bilimsel yaklaşımlarıyla teknoloji ve mühendislik becerilerini entegre biçimde kullanarak üretime geçmelerini sağlıyoruz.
Sizi rakiplerinizden ayıran özellikler nelerdir?
Gelenekten geleceğe uzanan, kurumsal hafızasına pek çok başarı sığdırmış bir okuluz. Köklü okulumuzun geçmişten bugüne taşıdığı yüksek değerler dünyanın dört bir tarafına yayılmış mezunlarımızla yaşamaya devam ediyor. Bizler Ayşeablalı olmanın belli bir süreyi kapsayan bir nitelik değil, ömür boyu yaşanacak bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz.
Okullarımız için bu güç, farklı noktalardan geliyor. Başkent Üniversitesi desteği bizleri zaten başlangıç noktasında diğer kurumlardan avantajlı bir yere koymakta. İstikrarlı bir üst yönetime ve güven dolu bir ortama sahibiz. Okulumuz her zaman diğer benzeri saygın eğitim kurumlarından daha çok, kendisi ile bir sene önceki performansı ile rekabet etmek, öğrencilerini, öğretmen ve çalışanlarını daha ileriye götürmek amacında olmuştur. Bunun sonucu olarak da her geçen gün okulumuza talep artmış veli ve öğrenci memnuniyeti üst düzeye gelmiştir. Dayandığımız başka bir güç noktası da kurumsal belleğimiz ve değişmeyecek değerlerimizdir. Son olarak da farkımız kendi içinde anlamlı, yapıcı, üretken bir biçimde kenetlenmiş aile ortamımızdır. Biz büyük bir aileyiz!
Başkent Üniversitesi ile nasıl bir etkileşim ve işbirliği içerisindesiniz?
Bilgi çağının gerektirdiği yeniliklere açık, birçok başarıya imza atmış olan Başkent Üniversitesi Kurucusu ve Yönetim Üst Kurulu Başkanımız Kurucumuz Prof. Dr. Sayın Mehmet Haberal, çağdaş uygarlık düzeyini aşacak öğrenci yetiştirmekte bize model olmaktadır.
Akademik çalışmalarımızda Üniversitemiz ve Bilim Danışma Kurulumuzdan destek almaktayız. Vakfımıza bağlı Kanal B, Açkar, Hastaneler gibi kuruluşların hizmetlerinden öğrenci, öğretmen ve velilerimiz yararlanabiliyorlar.
Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında hangi kuruluşlarla işbirlikleri yapıyorsunuz?
Okulumuz, eğitimdeki global gelişmeleri takip etmek ve yurt dışında bulduğu paydaşlarla projeler yapmak amacıyla başvurduğu ASP KARDEŞ Okullar Ağına 5 Mayıs 2017 tarihinde kabul edilmiştir.
Ayrıca, 5 Kasım 2018 tarihinde Kanada Eğitim Bakanlığı İle imzaladığımız Akademik Ortaklık Anlaşması; öğrencilerimize karşılıklı müfredat ortaklığı, eğitimin üst düzeye taşınması, global farkındalığı geliştirme fırsatı, öğrenci değişim programı ile kültürlerarası etkileşim ve eğitmenler arasında bilgi alışverişi gibi imkanları sunmaktadır.
Pandemi süreci çalışmalarınızı nasıl etkiledi? Süreçte ne tür önlemler aldınız?
Pandemi sürecinin başında okulumuzda “Koronavirüs” tedbirleri kapsamında gerekli temizlik ve dezenfeksiyon önlemleri alınmış, tüm öğrencilerimize Kurum Doktorumuz tarafından “Solunum Yolları Enfeksiyonlarından Korunma Yolları” konusunda bilgilendirme yapılmıştır.
Online eğitime hızlı bir şekilde okul programımızı aynen devam ettirerek geçtik. 23 Mart 2020 tarihi itibariyle farklı platformlar üzerinden video ve canlı derslerimiz başladı. 19 Haziran 2020 tarihine kadar öğrencilerimizin tamamının katılımı, yönetici ve öğretmenlerimizin büyük bir çaba, kararlılık, azim ve sevgisi, şüphesiz velilerimizin desteğiyle derslerimiz başarıyla devam etti.
Yeni eğitim öğretim yılına içinde bulunduğumuz “yeni normal” koşulları altında nasıl hazırlanıyorsunuz? Bu konuda hem velilere hem de öğrencilere mesajınızı alabilir miyiz?
Kavuşmak için ayrı kaldık. Öğrenci, yönetici öğretmen ve çalışanlarımızın sağlığı, herkes gibi bizim için de her şeyden önemli. Ona göre önlemlerimizi aldık.
Öğrencilerimizin bu süreçte çok farklı becerilerle yeni eğitim öğretim yılına başlayacaklarına inanıyorum.
Biz yönetici ve öğretmenler olarak farklı deneyimler kazandık. Tüm bunlara karşın öğrenci ve öğretmenlerimizle yüz yüze, gönül gönüle olmayı çok özledik.