TEI-TUSAŞ MOTOR SANAYİİ A.Ş. GENEL MÜDÜRÜ VE YÖNETİM KURULU BAŞKANI PROF. DR. MAHMUT F. AKŞİT
500 MİLYON DOLAR İHRACAT HEDEFLİYORUZ!
Yeni nesil dar gövde yolcu uçaklarına (Boeing 737) Max, Airbus 320 Neo, Comac 919) güç veren LEAP motorlarının ve yeni nesil geniş gövde yolcu uçaklarına (Boeing 787 Dreamliner, Boeing 747-8) uçaklarına güç veren GEnx motorlarının üretim zincirinde TEI olarak dünya genelinde en büyük tedarikçi olma başarısını yakaladıklarını dile getiren TEI Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mahmut F. AKŞİT, pandemi sonrası süreçte yıllık ihracatlarını 500 milyon dolar seviyelerine taşıyabileceklerini vurguladı.
Havacılık sektörü zorlu pandemi koşullarına karşın dinamizmini koruyor. TEI de bu sektörde başarılı projelere imza atmayı sürdürüyor. Havacılık sektöründe dinamik bir şirket olma yolunda çalışmalarına devam ettiklerine dikkat çeken TEI Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mahmut F. AKŞİT ile güncel projelerini ve hedeflerini konuştuk.
TEI – TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş., pandemi sürecinden ne derece etkilenmiştir? Ve bu süreçte nasıl bir yol haritası izlemektedir?
Pandemi döneminde, finansal ve operasyonel anlamda sektörel performansımızı sürdürmek zaman zaman zor oldu. Pandemi öncesinde kalitemiz, zamanında teslimatlarımız ve rekabetçi fiyatlarımızla uluslararası piyasalarda ciddi bir başarı göstererek yeni nesil Boeing 737 Max ve Airbus 320 Neo yolcu uçaklarına güç veren LEAP motorunun dünya genelinde en büyük tedarikçisi konumuna yükselmiştik. Boeing 737 Max krizi ile başlayan ve COVID-19 pandemi süreci ile devam eden sivil havacılık sektöründeki olağanüstü durum, bizlerin de zorlu dönemlerden geçmesine neden oldu. Ancak, devletimizin stratejilerine paralel olarak oluşturduğumuz TEI misyon ve vizyonumuzla, yürütmekte olduğumuz projelerle, ülkemizle sınırlı kalmayarak, dünya çapında lider bir motor üreticisi olma hedefiyle çıktığımız yolda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. Sürekli gelişen sektörlerden biri olan havacılık sektöründe hem teknik anlamda hem de insan gücü olarak bir yenilenme ve güncelleme ile dinamik bir şirket olma yolunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. TEI, sahip olduğu kabiliyetler ve yetkin iş gücü ile dünyadaki önemli motor üreticileri için gerçekleştirdiği üstün kalitede üretim faaliyetlerinin yanında, yerli ve millî motorlarımızı tasarlamak ve üretmek için de çalışmalarını var gücüyle sürdürmektedir.
Orta ve uzun vadeli ihracat hedeflerinizde öngörüleriniz nelerdir?
Kuruluşumuzdan bugüne gerçekleştirdiğimiz toplam 4,9 milyar dolarlık ihracatla ülkemizin ekonomisine önemli bir katkı sağlamış durumdayız. Pandemi öncesinde, 447 milyon dolarlık bir satış rakamına ulaşmıştık. Bu satış rakamları içinde yer alan 346 milyon dolarlık ihracat ile Türkiye İhracatçılar Meclisinin İlk 1000 İhracatçı Araştırması’nda Türkiye’deki tüm şirketler arasında 39. sırada, savunma ve havacılık sanayi sektöründe ise 2. sırada yer aldık. Şirketimiz, parça ve modül üretimi faaliyet alanında, 45’ten fazla sivil ve askeri motor programı için 1.500’ün üzerinde parça ve modül üretmekte olup, uluslararası büyük motor üreticilerine önemli bir ihracat hacmine sahiptir. Biraz önce yeni nesil dar gövde yolcu uçaklarına Boeing 737 Max, Airbus 320 Neo, Comac 919) güç veren dünya havacılık tarihinin en hızlı satan LEAP motorlarının üretim zincirinde TEI olarak dünya genelinde en büyük tedarikçi olma başarısını yakaladığımızı belirtmiştim. Aynı şekilde yeni nesil geniş gövde yolcu uçaklarına (Boeing 787 Dreamliner, Boeing 747-8) uçaklarına güç veren GEnx motorlarının üretim zincirinde de TEI olarak dünya genelinde en büyük tedarikçiyiz. Bütün bunlar göz önüne alındığında pandemi sonrası süreçte yıllık ihracatımızı yarım milyar USD seviyelerine taşıyabileceğimize inanıyorum.
Savunma ve havacılık sanayisinde 36 yıldır faaliyet gösteren bir şirket olarak, sahip olduğumuz yüksek imalat teknolojileri alanındaki yetkinlikler, kabiliyet ve tecrübe ile özgün ürün stratejimiz ve yol haritamıza bağlı kalarak, millî ve küresel ihtiyaçlara cevap verecek şekilde farklı güç aralıklarında pistonlu ve gaz türbinli motorlar geliştirmeye ve üretmeye daha da hızlanarak devam etmeyi hedefliyoruz.
TEI-TS1400 ve TEI-PD170 motorlarınız hakkında güncel durumdan bahsedebilir misiniz?
Savunma Sanayii Başkanlığımızın himayelerinde Gökbey Genel Maksat Helikopteri’ne güç vermesi amacıyla 2017 yılında başlayan Turboşaft Motor Geliştirme Projesi kapsamında millî bir motor geliştirme görevi şirketimize verildi. Ülkemizin gaz türbinli motor teknolojilerinde dışa bağımlılığını ortadan kaldırmak amacıyla başladığımız projede çalışanlarımızın üstün gayretleri ile ilk prototip motorumuzu hedeflenen tarihlerin önünde Aralık 2020’de Sayın Cumhurbaşkanımızın da katıldığı bir törenle TUSAŞ’a teslim ettik. Entegrasyon çalışmalarına başlamak üzere TUSAŞ’a teslim ettiğimiz motorumuzun ikizini de geçtiğimiz aylarda ürettik ve bu motorumuzun testlerine devam ediyoruz. Gökbey helikopteri ile entegrasyon faaliyetlerine müteakip, motorumuzun 2023 yılında Gökbey üzerinde uçuşa hazır olmasını hedefliyoruz.
Pistonlu motorlar alanında yürüttüğümüz Operatif İHA Motor Geliştirme Projesi kapsamında geliştirdiğimiz ve MALE sınıfı İHA’lara entegre edilen TEI-PD170 motorumuzun 30 Ocak 2017 tarihinde ilk çalıştırmasını başarıyla gerçekleştirmiştik. Entegrasyon çalışmalarının neticesinde, 2018 yılının Aralık ayında ANKA ile ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştiren TEI-PD170 motorumuzun 13 motorluk ilk parti seri üretimini Aralık 2019 itibarıyla tamamladık. Motorumuzun seri imalatına ve teslimatlarına devam ediyoruz. Ayrıca, TEI-PD170’in AKSUNGUR platformuna entegrasyon çalışmaları devam etmekte olup, bu yaz içinde motorumuzun AKSUNGUR ile uçuşlara başlaması beklenmektedir.
|
Yerli ve milli orta menzilli gemisavar füze motoru TEI-TJ300 motorunda gelinen son nokta nedir?
2017 yılında çalışmalarına başladığımız, tamamen millî olarak tasarlanıp geliştirilen ve imal edilen TEI-TJ300 Orta Menzilli Gemisavar Füze Motorumuz, mevcut füze sistemlerinin altyapısı ile uyumlu olması için 224 mm kısıtlı çapta geliştirilmiş olup, bu itki sınıfında 1342 N güç üretebilen dünyadaki ilk motordur. Bildiğiniz gibi, TEI-TJ300 motorunun ilk prototip testi geçen yıl başarılı bir şekilde gerçekleşmişti. Bu testten sonra yürüttüğümüz çalışmaların neticesinde 16 Nisan 2021’de TEI-TJ300 motorumuz dar çapta 1342 Newton’luk bir itki seviyesine ulaşarak sınıfında bir dünya rekoruna imza attı.
Kabiliyet kazanmak için başlattığımız projede, TEI-TJ300 Turbojet Motorumuzun, sektörün söz sahibi Fransa, Almanya, Çekya ve Hollanda’daki firmaları geride bırakarak rekor itki gücü seviyelerine ulaştığını görmek bizim için ayrı bir gurur kaynağı. Motorumuzun 2 yıllık süreç içerisinde seri üretime geçmesini hedefliyoruz.
Mevcut konjonktür dikkate alındığında, insan kaynakları politikanızda bir değişiklik oldu mu?
Pandemi süreciyle birlikte şirketimizde insan kaynakları alanında da birçok güncelleme oldu. Özellikle iş sağlığı ve güvenliği konularında hızlı ve zamanında aksiyonlar alarak, çalışanlarımızın motivasyon ve verimliliklerini gözeterek yeni uygulamalar devreye aldık. Bunlardan birkaçına değinmek gerekirse, uzaktan çalışma için gerekli ve güvenli tüm sistem altyapılarını hızlıca kurarak, Nisan 2020’den itibaren dönüşümlü olarak çalışanlarımıza evden çalışma imkânı sağladık. Bunun yanı sıra, çalışanlarımızın iş yaşam dengelerini daha iyi kurabilmeleri için Eylül 2020’de esnek çalışma uygulamasını başlattık.
Çalışanlarımızın eğitim ve gelişimlerine her zaman önem verdik. Pandemi sürecinde de bu konuyu ihmal etmedik. Pandemi ile birlikte bazı yüz yüze eğitimlerin yerini online eğitimler aldı. Mevcutta var olan uzaktan eğitim sisteminin alt yapısını yenileyip geliştirerek, çalışanlarımızın eğitimlerine, evlerinden ve cep telefonlarından erişmesine olanak sağladık. Ayrıca kampüsümüzün bahçesinde açık hava ortamında yüz yüze eğitimler için özel bir alan oluşturduk.
Bununla birlikte işe alım süreçlerini de çevrim içi olacak şekilde yürütmeye başladık. Devreye alınan yeni uygulamalar sayesinde mülakatları, sınavları ve değerlendirmeleri dijital platformda yürütmeye başladık.
Üniversite-sanayi iş birliği kapsamında güncel projeleriniz nelerdir?
Şirketimizin tasarım ve imalat alanında uzmanlık ve veri tabanı alt yapısının oluşturulmasında ve geliştirilmesinde üniversite-sanayi iş birliği faaliyetleri etkin bir rol oynamaktadır. Üniversiteler ile yaptığımız iş birliklerinin temel amacı üniversitelerin var olan altyapıları ile TEI’nin imkân ve kaynaklarını birleştirerek bilimsel, teknolojik ve ekonomik yönden güçlenmek için sistemli, belli bir plana dayanan çalışmaları ortaklaşa yürütmektir.
Co-Op olarak adlandırılan ve uzun dönem staj olarak gerçekleştirilen programımız ile öğrenciler kendilerine TEI’den atanan bir koç gözetiminde bir proje üzerinde çalışarak iş hayatını deneyimleme fırsatı elde etmektedir. Şu anda 10 farklı üniversite ile üniversite sanayii iş birliği programlarını yürütüyoruz. Bunun yanı sıra şirketimiz, TÜBİTAK tarafından yürütülen 2244 Sanayi Doktora Programı kapsamında da birçok okul ile iş birliği sağlamaktadır.
Ayrıca, üniversite öğrencilerine yönelik bu sene başlattığımız bir diğer önemli proje ise, TEI Havacılık Motorları Okulu Projemizdir. Havacılığa ilgi duyan 5.000’den fazla öğrencinin katılımı ile 14 hafta boyunca çevrim içi olarak düzenlediğimiz TEI Havacılık Motorları Okulu’nda, havacılık sektörü ve itki sistemleri, TEI’de görev yapan ve Türkiye’nin alanında en nitelikli ve yetenekli mühendisleri tarafından anlatılıyor.
Derslerin sonunda gerçekleşen sınavlarda başarılı olan 4. sınıf öğrencileri, işe alım süreçlerinde değerlendirilecek olup, 3. sınıfta okuyan başarılı öğrenciler ise uzun dönemli yarı zamanlı staj programında değerlendirilecektir. Şirketimiz, düzenlediği TEI Havacılık Motorları Okulu Programı ile 200’den fazla üniversitenin öğrenci kulüpleri ile iletişimde olan, şirketler ile üniversiteler arasında öğrenci-sektör buluşmaları gerçekleştiren işveren markası danışmanlığı firması Anbean tarafından düzenlenen “Anbean Yanımda Ödülleri”nde, “En İyi Uzaktan Eğitim Programı” seçildi.
Sürdürülebilir çevre projeleri kapsamında neler yapıyorsunuz?
TEI olarak, sürdürülebilirliğe, çevre ve enerji yönetimine son derece önem veriyoruz. Bu kapsamda TEI’deki yeni yatırımları verimlilik ve çevresel şartları düşünerek projelendiriyoruz. Özellikle doğalgaz, elektrik, su, atık su ve karbon ayak izinin düşürülmesi projeleri ve yenilenebilir kaynakların artırılması çalışmaları bu kapsamda şirketimizin yürütmekte olduğu ana faaliyetlere örnektir. Şirketimizde son yıllarda hizmete aldığımız tesis binaları da, uluslararası enerji ve çevre sertifikası LEED kriterleri doğrultusunda Yeşil Bina konseptine uygun şekilde tasarlanmıştır. Bu kapsamda; binalarda ısı ve güneş ışığı filtreli low-e sınıfı camlar kullanılmıştır. Binaların yalıtım kalınlıkları verim artışı hedeflenerek artırılmıştır. Ayrıca atölyelerimizin çoğunda doğal gün ışığı aydınlatma sistemi otomasyonu kullanıyoruz. Bu sayede gündüz aydınlatma için enerji tüketimi en az seviyeye indirilmektedir.
Şirketimiz; tehlikeli, tehlikesiz, ambalaj ve evsel olmak üzere tüm atık türlerini kaynaklarında ayrı ayrı toplamakta, bu sayede geri dönüşüme ve ekonomiye katkı sağlamaktadır. Son üç yılda yaptığımız çalışmalar doğrultusunda, 4682 ağaç kurtarılmış, 39 ton hammadde korunmuş, 54 ton sera gazı salımı önlenmiştir. TEI yaptığı bu çalışmalar neticesinde, Eskişehir’de kendi faaliyet alanında Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi almaya hak kazanan ilk şirkettir.
Ayrıca geçtiğimiz günlerde, havacılık endüstrisinde kullanılan ham malzemelerin işlenmesi ile açığa çıkan kirletici özelliği yüksek atık suların arıtılması için mevcut altyapımızı güncelleyerek 2,5 milyon TL’lik bir yatırım ile atık su arıtma kalitesini %99,9’a çıkartan yeni TEI Atık Su Arıtma Tesisi’ni devreye aldık.
Bir yandan yerli ve millî projelerimizde emin adımlarla ilerlerken, bir yandan da geleceğimize sahip çıkarak, çocuklarımıza daha iyi bir çevre bırakmak için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye gayret ediyoruz.