’Dirençli Şehirler ve Şehrin Dönüşümü’’ temasıyla 24-27 Mart’ta toplanan Kartepe Zirvesi, ikinci gününde Kocaeli Kongre Merkezi’nde devam etti. Zirvenin ikinci gününde afet yönetiminden Türkiye’nin kırsal kalkınma stratejisine, Türkiye’nin iklim değişikliği stratejisinden dirençli gelecek için açlık ve yoksulluğun nasıl önlenebileceğine kadar birçok önemli konu ele alındı.
1976 yılında yoksulları girişimci yapmak amacıyla Bangladeş’te ‘Köy Bankası’ anlamına gelen Grameen Bankası’nı kuran ve 2006 yılında bankasına sosyal ve ekonomik bir gelişme yaratmadaki çabalarından ötürü Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Prof. Muhammed Yunus, konuyla ilgili görüşlerini şöyle aktardı: “Dünyada iklim mülteciliği artıyor. Mutlu ve güzel bir gezegen için yeni bir yol inşa etmeliyiz. Dünyamız bir yangın yeri. Somut adımlar atmalıyız. Yoksa bu yanan ev kül olup gidecek. Düşünce biçimimiz yanlış. Huzurla yaşayabileceğimiz bir gezegenimiz olabilir ama başlangıç noktamızı yanlış seçtik. Mutlu ve güzel bir gezegen için yeni bir yol inşa etmeliyiz. Yaşanabilir bir dünya küçülecek. İnsanların yaşaması gerekiyor. Dünya yaşanamaz bir hale gelebiliyorsa biz kedimize nasıl bir dünya inşa edeceğiz. Böyle bir gezegen olacak. Düşünün ki koca bir gezegenin ırkı sağ kalım savaşında. İmkanı olmayan ülkeler git gide zorlanacak. Bu gerilim de bir saatli bombaya dönüşecek. Dünya yoksullukla mücadele etmekte. Ve biz son 10 yıllarda pek çok ülkenin yoksulluğunu gördük. Pandemi dünyamızı vurdu. Milyonlarca kişi işinden oldu, evlerini kaybetti. Çünkü ekonomiler durma noktasına geldi. Yoksulluktan kurtulan insanlar pandemi ile tekrar yoksulluğa itildi. Süper zenginler ise ekstra gelir elde etti. Bu da 11 trilyon dolar civarında. Ancak milyarlarca insan ise yoksulluğa ve pek çok soruna itildi. Bu sistem bize faydalı olamaz. Gençler için 3-0 kuralını hatırlatıyorum. Yaratıcılık, problem çözme becerisi ve analitik düşünme. 3-0’ı elde etmek için yapmamız gereken en önemli şey kendimizi değiştirmek. Nasıl 3-0’lı bir kişi olunur. Kendinize şu sözü verebilirsiniz, ‘ben hiçbir şekilde küresel ısınmayı körükleyen bir kişi olmayacağım. Ben artık fosil yakıt tüketmeyeceğim.’ Bunu bir ağ gibi başlatabilirsiniz. Mikro finansı ben yarattım. Daha fazla para kazanmak için değil, işletmelerin insanı sorunlarını çözmesi için geliştirdim bunu. Elde ettiğiniz parayı sosyal amaçlarla kullanın. Yeni medeniyetlere ihtiyacımız var çünkü mevcut sistem bizi öldürüyor. Hala vaktimiz var.”
GÜNEY KORE’DEN SONRA EN HIZLI KENTLEŞME YAŞAYAN ÜLKE TÜRKİYE!
Dünya Bankası Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Lideri Lourent Debroux, “1950’lerde nüfusun yüzde 25’i şehirde yaşıyordu bu sayı şu an yüzde 75’lere ulaştı. Güney Kore’den sonra en hızlı kentleşme yaşayan ülke Türkiye. Türkiye doğal afetlere çok açık bir ülke. Hükumet mevcut olanı iyileştirme hedefinde. Buradaki kentsel kalkınma girişimlerimiz özellikle 1999 depremden sonra başladı. Dünya Bankası hükümet talimatlıyla acil durum planlarını hayata geçirdi. O zamandan beri Türkiye ile ortaklığımız sürüyor” şeklinde konuştu.
Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası Türkiye Direktörü Sonay Kanber, konuşmasında doğal afetlere karşı şehirleri güçlendirmenin önemine değinerek şöyle konuştu: “Orman yangınları iklim değişikliğine karşı geliştirdiğimiz projeler bir tehdit oluşturuyor. Orman yangınları, siyah karbondan daha tehlikeli.”
Avrupa Yatırım Bankası Ülke Direktörü Umberto Del Panta ise, alınan yanlış kararların bizden sonraki nesilleri de etkilediğine değinerek, “İklim konusunda da sorumluluğumuzun bilincindeyiz, faaliyetlerimizi diğer AB kurumlarıyla paralel geliştirmeye çalışıyoruz. Türkiye ve AB arasında kısa süreli bir gerginlik yaşanmıştı. Geçmiş yıllara biz de borç verme konusunda duruşa geçtik. Bunun çok kısıtlayıcı ve sınırlandırıcı olduğu kanaatine vardık. Biz de Avrupa Yatırım bankası ile özellikle iklim, çevrenin korunması projelerine önem veriyoruz. Böylesi girişimler oldukça olumlu” dedi.
Sevgi ve ışığın birlikteliği sizlerle olsun,