Küresel piyasalarda Mayıs ayını oldukça yoğun bir veri takvimi ile tamamladık. Ay içerisinde oyun kurucu merkez bankalarının para politikası kararları açıklandı. Bankacılık krizinin geride kaldığı ABD’de Mayıs ayında ana gündem maddesi borç krizi limiti oldu. Ayın ilk haftası ile ABD Merkez Bankası politika faizini beklentiler dahilinde 25 baz puan artırdı. Banka tarihteki en hızlı sıkılaşma döngüsüne ara verdiği sinyalini verdi. Gelecekte daha fazla faiz artışına işaret eden ifade karar metninden çıkarıldı. Başkan Jerome Powell veri odaklı olarak karar almaya devam edeceklerini belirtti.
5 Mayıs’ta ABD’de açıklanan tarım dışı istihdam Nisan’da 253 bin artış gösteri. Beklenti 180 bin artması yönündeydi. Enflasyon göstergeleri açısından kritik önemdeki ortalama saatlik kazançlar tarafında ise beklentiyi aşan bir tablo izlendi. Verilere göre, Nisan ayında ABD’de ortalama saatlik kazançlar bir önceki aya göre yüzde 0,5 arttı. Beklenti bu artışın yüzde 0,3 olması yönündeydi. Yıllık bazda ise ortalama saatlik kazançlarda yüzde 4,4’lük artış kaydedildi. Beklenti ortalama saatlik kazançların bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,2 artması yönündeydi. ABD’de bazı ekonomik göstergeler durgunluğa işaret ederken, özel sektör istihdamı tarafından gelen sinyaller istihdam piyasasının gevşemediğini göstermişti. ADP verilerine göre ABD’de özel sektör istihdamı Nisan ayında 296 bin artış kaydetmişti. Beklenti 150 bin artış yönündeydi. ABD’de resesyon endişeleri sürerken istihdam piyasasının güçlü olması ABD Merkez Bankası’nın faizde sıkı para politikası için önem taşıyor.
Ay içerisinde açıklanan ABD TÜFE verisi aylık bazda %0,1 olan bir önceki verinin üstünde ve %0,4 olan piyasa beklentisine paralel olarak açıklandı. Yıllık bazda TÜFE verisi ise %5 olan bir önceki veriden ayrışarak %4,9 olarak açıklandı. Beklenti %5 gelmesi yönündeydi. Çekirdek enflasyon ise aylık bazda tahminlere paralel olarak yüzde 0,4 arttı. Veriler çekirdek enflasyonda piyasa beklentisi doğrultusunda gelirken manşet veride ılımlı bir geri çekilme yaşandığı görüldü. Aylık bazda bakıldığında enerji kalemindeki enflasyon artışı dikkat çekti. ABD’de Nisan ayında ÜFE geçtiğimiz yıla göre yüzde 2,3 artarak 2021 başından beri en düşük artışını kaydetti. Aylık artış ise yüzde 0,2 oldu. ABD’de ÜFE, düşen emtia maliyetleri ve iyileşen tedarik zincirlerine bağlı olarak bir yıldır devam eden yavaşlamayı Nisan ayında da sürdürerek ılımlı seyrini sürdürdü.
Euro Bölgesi’nde ise Mart ayı enflasyonu yüzde 0,9 ve yıllık enflasyon yüzde 6,9 artış gösterdi. Çekirdek enflasyon ise yüzde 5,7 ile rekor seviyeye ulaştı. Enflasyonun ana bileşenlerine bakıldığında, en yüksek yıllık enflasyon yüzde 15,4 ile gıda, alkol ve tütün ürünlerinde gerçekleşti. Gıdayı, yüzde 6,6 ile enerji dışı sanayi ürünleri ve yüzde 5 ile hizmetler izlerken enerji ürünleri yüzde 0,9 geriledi. Euro Bölgesi’nde Üretici Fiyat Endeksi ise Mart’ta yıllık bazda yüzde 5,9 artarken bir önceki aya kıyasla yüzde 1,5 geriledi. Böylece bölgede ÜFE art arda 6 ayda gerilemiş oldu. Bölgede yıllık ÜFE beklentilerle uyumlu seviyede gerçekleşti.
Söz konusu dönemde Euro Bölgesi’nde yıllık bazda üretici fiyatları dayanıksız tüketim mallarında yüzde 13,4 artış gösterdi. Bölgede yıllık ÜFE beklentilerle uyumlu seviyede gerçekleşti. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde ECB’nin enflasyona karşı “daha gidecek yolu” olduğunu ve Avro Bölgesi’ndeki enflasyonla mücadele için parasal sıkılaştırmaya “ara vermediğini” söyledi. Avro Bölgesi’ndeki ekonominin esnek olduğunu, bunda mali desteğin, tedarik zinciri sorunlarının hafiflemesinin ve enerji fiyatlarındaki düşüşün etkili olduğunu ifade eden Lagarde, enerji fiyatlarındaki düşüşün ardından hükümetlere mali desteği azaltma çağrısında bulundu. Avro Bölgesi’ndeki ekonominin esnek olduğunu, bunda mali desteğin, tedarik zinciri sorunlarının hafiflemesinin ve enerji fiyatlarındaki düşüşün etkili olduğunu ifade etti.
Asya tarafında Çin’de tüketici enflasyonu Nisan ayında 2 yılın en düşük seviyesine indi. Nisan ayında tüketici fiyatları geçen yılın aynı ayına göre sadece yüzde 0,1 arttı. Bu Şubat 2021’den bu yana görülen en düşük enflasyon olarak kayıtlara geçti. Mart ayında fiyatlar yıllık yüzde 0,7 artmıştı. Zayıf TÜFE rakamı, bu yılın başlarında COVID-19 kısıtlamaları kaldırılmasına rağmen tüketici harcamalarının durgun kaldığına işaret ediyor. Çin hükümetinin, yurt içi harcamaları desteklemek için aldığı önlemlerin, ekonomi üç yıldır süren karantina döneminden çıkarken enflasyon üzerinde çok az etkisi olduğu görülüyor.
İngiltere’de ay içerisinde İngiltere Merkez Bankası faizi 25 baz puan daha artırarak yüzde 4,50’ye yükseltti. İngiltere’de faiz oranları, küresel ekonomik krizin yaşandığı Ekim 2008’den bu yana en yüksek seviyesinde. Düzenlenen basın toplantısında konuşan Bailey, 6 ay önce ülkede 2024’e kadar sürebilecek en uzun resesyonu beklediklerini ancak Kasım 2022’den beri enerji fiyatlarının önemli ölçüde düştüğünü aktardı. İngiltere’de net kamu borcu nisanda, yüksek enflasyon nedeniyle artan borç faizine bağlı olarak geçen yılın aynı dönemine göre 11,9 milyar sterlin artarak 25,6 milyar sterline ulaştı.
İç tarafta siyasi gelişmeler ve seçim belirsizliği Mayıs ayında etkili oldu. Hem yerli hem yabancı tarafındaki düşük risk algısı BİST 100 endeksinde uzun süredir devam eden güçsüz seyirde etkili olmaya devam ediyor. KKM hesaplarındaki getirinin %25-30 aralığında olması yine mevduat hesaplarındaki getirilerin %30-35 olarak gerçekleşmesi borsaya rakip olmakta. Mayıs ayı içerisinde tamamlanan 1.çeyrek bilançolarında şirketlerin maliyetlerindeki artışların kârlara tam yansıtılamadığı, sabit kalan döviz tarafı ile marjların düşük gerçekleştiği görülmektedir.
Haziran ayı ise oyun kurucu merkez bankalarının para politikalarının gerçekleşeceği bir ay olacak. 14 Haziran’da FED, 15 Haziran’da ECB, 22 Haziran’da BOE, 16 Haziran’da BOJ ve 22 Haziran’da TCMB para politikası kararlarını açıklayacak. Mayıs ayı toplantısında politika faizini 25 baz puan artıran ABD Merkez Bankası, faizi 5-5,25 aralığına yükseltmişti. Banka tarihteki en hızlı sıkılaşma döngüsüne ara verildiği sinyalini verdi. Gelecekte daha fazla faiz artışına işaret eden ifade karar metninden çıkarıldı. Başkan Jerome Powell veri odaklı olarak karar almaya devam edeceklerini belirtti. ECB Başkanı Lagarde’dan enflasyonu düşürmek için Haziran ayında faiz artırımlarına devam edebileceklerinin mesajını verdi. Mayıs ayında İngiltere Merkez Bankası ise faizi 25 baz puan daha artırarak yüzde 4,50’ye yükseltti. Başkan Bailey faiz artışı noktasında kanıtlara göre hareket edeceklerini, eğer enflasyonun ısrarcı olacağına ilişkin işaretler görürsek tabi ki de ona göre hareket etmek zorunda kalacaklarını ifade etti. BOJ Başkanı Kazuo Ueda, Japonya merkez bankasının ultra gevşek para politikasını sabırla sürdürme konusunda kararlı olduğunu ve küresel akranları inatla yüksek enflasyonla mücadele ederken Japonya’nın güvercin tutumunun süreceğine dair piyasalara güvence verdi. Heterodoks politikalar izleyen TCMB tarafında Mayıs ayında seçimlerin tamamlanması ile Haziran ayında ekonomi yönetiminde kimin olacağı ve ne tür politikalar izleyeceği önemli olacaktır.