DentaLuna Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği Kurucusu ve Diş Hekimi Arzu Yalnız, “Diş hekimliğinde iş dünyasında sıkça karşılaştığımız sorun, diş sıkma. Çağımızın hastalığının vücuda zararları arasında da dişlerin aşınması, yaşlı ve sert görüntü, kas ağrıları ve eklem rahatsızlıkları bulunmakta. Bu içsel ve dışsal destek almak çok önemli. Tedavisi için mutlaka bütünsel sağlık ele alınmalı.” dedi.
1994’te İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olan Diş Hekimi Arzu Yalnız, Türkiye, Fransa ve İsviçre’deki önde gelen özel hastanelerde ve kliniklerde estetik diş hekimliği ve implantoloji alanında uzmanlaştı. Deneyimlerini Nişantaşı’nda kurduğu DentaLuna’da yirmi yıldır sürdürerek, yurt içi ve sağlık turizmiyle gelen yurt dışı danışanlarına ağız sağlığı, diş hekimliği ve estetik gülüş konularında başarılı hizmet sunuyor.
Diş alanının estetikle ayrılmaz bir bütün olduğunu dile getirerek; EsteLuna markası altında medikal estetik ve plastik cerrahi alanlarında da hizmet sunacaklarını paylaşan Diş Hekimi Arzu Yalnız ile faaliyetlerinde genişleme kararından sağlık turizmine, sektöründe dijital dönüşümden çağımızın hastalığına kadar pek çok konuyu konuştuk.
Diş alanında verdiğiniz hizmetlere medikal estetik ve plastik cerrahi hizmetlerini dahil etme girişiminizde hangi faktörler etkili oldu?
DentaLuna’da yirmi yılı aşkın süredir hem yurt içinden hem de yurt dışından gelen danışanlarımıza ağız sağlığı, diş hekimliği ve estetik gülüş konularında hizmet vermekteyiz. Özellikle implantoloji ve estetik diş hekimliğinde uzmanlığımızla öne çıkmaktayız. Ancak estetiğin yaygınlaşmasıyla diş estetiğinin yeterli olmadığını fark ettim. Yıllar önce ön gördüğüm günümüz gerçeği; yüz analiziyle yaşlanmanın etkilediği bölgelerin belirlenmesi sonrası diş, gülüş tasarımı ve dudak estetiğinin planlanmasının önemini ortaya koydu. “Gençleştirici hareketlerle birlikte gülüş tasarımı, harmoni içerisinde olmalı.” kanaatimle estetikle dişin ayrılmaz bütünün parçaları olduğu sonucuna vardım. Bunun hasta sağlığı ve memnuniyeti için en doğru sonuçları doğuracağına inanıyorum.
“Güzellik bir bütündür.” anlayışından hareketle estetik müdahalelerin yeterli olmadığını düşünüyorum. Doğru beslenme, bağırsak sağlığı ve kan değerlerinin uygunluğu da önemli. Genel iyi olma hali adına vücut içten ve dıştan desteklenmeli. Holistik sağlık temelinde güzellik elde edilmeli. Bu nedenle uzman ekiplerin koordineli şekilde hizmet sunması gerektiğini düşünüyorum. DentaLuna’nın hizmetlerine EsteLuna altında medikal estetik ve plastik cerrahi hizmetlerini eklerken; bütünsel sağlık yaklaşımlı ilerleme hedefini koyduk. Bu girişimi ilk yurt içinde, sonra yurt dışında başlatmak üzere hazırlandık ve çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz.
Medikal estetik ve plastik cerrahi alanlarında daha çok hangi hizmetleri sunmayı planlıyorsunuz?
Diş tedavisi ve estetiği uygulamalarının yanı sıra talep ettikleri burun ameliyatı, yüz gençleştirme ve vücut protezleri gibi cerrahi ve medikal uygulamaları için yurt dışı danışanlarımızı bugüne dek dış iş birliklerimize yönlendiriyorduk. Ancak estetik ve dişin bir bütün olduğunu benimseyince bütünsel hizmet sunmaya karar verdik.
Bünyemizde sağlık ve estetik kavramlarını birlikte değerlendirip, en uygun teşhis ve tedavi planlarını oluşturmayı hedefliyoruz. Alanlarında uzman ekiplerimizle estetik ve plastik cerrahi işlemlerinden anti-aging uygulamalarına ve sağlıklı yaşlanma konseptine geniş yelpazede hizmet sunacağız. Hizmetlerin konsültasyon ve bilgilendirme aşamaları, uzmanlarımız tarafından titizlikle yürütülecek. Bazı uygulamalar kliniğimizde ve operasyonel işlemler anlaşmalı tam teşekküllü hastanelerde gerçekleştirilecek. Amacımız, en doğru tedavi ve bakımı sunmak, hastalarımızın sağlık ve estetik ihtiyaçlarını karşılamak, memnuniyetlerini sağlamak.
Sektörünüzde rekabet oldukça yoğun. Pazardaki farkınızı nasıl tanımlarsınız?
Estetik taleplerindeki artışla sektör, yurt içinde ve yurt dışında yüzde beşlik ciddi büyüme hacmine sahip. Sektördeki rekabetin farkındayız, ancak potansiyelin büyük olduğunu da biliyoruz. “İşinde iyinin rakibi yoktur.” ilkesini benimsiyoruz.
Farkımız, yurt içi ve yurt dışı danışanlarımıza ayrım yapmaksızın doğru ve kaliteli hizmeti sunmamız. Önceliğimiz, sağlığı korumak ve güven odaklı uzun vadeli ilişkileri kurmak. Bu tutumumuz, sürdürülebilir hizmet anlayışımızın temeli. Ayrıca dünya genelindeki birçok klinikte edindiğim deneyim ve hekim eğitimleriyle sektöre ciddi anlamda hakim konumdayız. Yeni oluşumuzda da güçlü bir ekip kuruyoruz. Bu da farkımızın yansıması.
Diş alanındaki başarılarınızı yeni hizmetlerinizde de yakalamak için hangi stratejileri planlıyorsunuz?
Sektörümüzde başarılarımızı doğru hekim kadrosuyla yakaladık. Hekim samimiyeti, bilgi birikimi ve uygulama becerisi yanında hastaları aileden biri gibi görerek tedavileri planlamak en önemli yaklaşımımız. Tedavi sonrası sürecin takibi ve sorumluluk alınması da temel konumuz.
Dünya trendlerini ve teknolojiyi takip ederek, bünyemize gelişmeleri entegre ediyoruz. Hekimlerimizin ve yardımcı sağlık personelimizin eğitimlerine önem veriyoruz. Danışanlarımıza yaşlanma sürecini etkileyen faktörlere ve yaşam tarzlarına uygun çözümler sunuyoruz. Bu nedenle beş yıllık sürelere ait yaşlanma karşıtı tedavi planlarını düzenlemek ve uygulamak kaliteli hizmetimizin en önemli parçası.
Diş hekimliğinize başvuran iş dünyasından hastalarınızda en çok hangi sorunla karşılaşıyorsunuz?
İş dünyasında sıkça karşılaştığımız sorun, diş sıkma ve stresin vücut üzerindeki belirgin etkilerinden biri. Bu durum, atipik baş ağrısı, boyun ve yüz ağrısı gibi semptomlarla kendini gösterir. Sinüzit veya migrenle karıştırılan ciddi ağrılar yaşatabilir. Ayrıca yüzde asimetri, tek taraflı çiğneme ve kadınlarda maskulen görünüm belirtileri ortaya çıkabilir. Sürekli çiğneme kaslarının aşırı çalışması, kasların büyümesine yol açabilir. Diş sıkma, dişlerde aşınma ve kırılma sorunlarına neden olabilir. Yüzün alt bölümünü destekleyen iskelet sert doku mesafesinin azalması ve alt yüzün çökmesi yaşlı görünüm yaratır. Bu da estetik sorun olarak karşımıza çıkar.
Diş sıkma sorununda doğru tedavi nasıl olmalı?
Diş sıkma tedavisi, bütünsel sağlık yaklaşımıyla ele alınmalı. Hastada strese bağlı eksik mineral ve vitaminler yerine konulmalı. Kaslara da gerekli vitamin ve minerallerin takviye edilmesi gerekir. Kasılmış çiğneme kaslarının gevşetilmesi sağlanmalı. Gevşetme hastanın tercihine göre klinik ortamda botoks ve kuru iğnelemenin yanı sıra yoga ve kas gevşetme teknikleriyle yapılabilir.
Dişlerde aşınmış yüzeylerin durumu belirlenip, onarılmalı. Çünkü bu, alt ve üst çene eklem bölgesine daha fazla yük binmesine neden olur. Aşınmış diş maddesi, taklit eden maddelerle ikame edilmeli. Arka dişlerin eski haline getirilmesi ve ön dişlerle temastan çıkması üzerine estetik görünüm elde edilir. Bu, estetik uygulama düşünen hastalar için önemli.
Sağlık turizminde hangi ülkelerden ve hangi uygulamalara talep alıyorsunuz?
Yurt dışı hastalarımız dünyanın her yerinden, özellikle Orta Doğu, Kuzey Afrika, Kanada ve İngiltere, Almanya, Danimarka gibi birçok Avrupa ülkesinden geliyor. Estetik diş hekimliği, implantoloji ve estetik gülüş tasarımı gibi uygulamaların yanı sıra saç ekimi ve yüz estetiğine yönelik uygulamaları talep ediyorlar. Zaten hastalarımızın tamamının yüzde sekseni estetik görünüm amaçlı hizmet alıyor.
Sağlık turizminde ciddi rekabet söz konusu. Peki, sektörde sizi ayrıştıran avantajlarınız neler?
Son yirmi yılda sağlık turizminin hızla büyüdüğü gerçek. Ancak büyüme, ucuz fiyatlarla rekabeti de beraberinde getirdi. Türkiye’nin sağlık turizmindeki normal fiyatları bile Avrupa ve Amerika’daki ülkelerin yaklaşık dörtte biri. Dolayısıyla iç piyasada fiyatların düşürülmesi, ülkemizi dezavantajlı konuma taşıyabilir ve tercih edilmez hale getirebilir. Oysa asıl rakiplerimiz, sağlık turizmi hastalarını çeken Hindistan, Pakistan, Yunanistan.
Kontrolsüzce sağlık turizmi sektörüne giren ve kalitesiz hizmet sunan işletmelerin olumsuz etkilerini görüyoruz. DentaLuna olarak riskleri ön görerek; hem kalite hem de fiyat stratejimizi asla değiştirmedik. Bugüne dek ne malzemeden, ne hizmetten, ne de tedaviden taviz vermedik. Türk ve yurt dışı hastalarımıza aynı kalitede hizmet sunmaya devam ediyoruz. Birçok ülkedeki partner kliniklerimiz ve hekimlerimizle yurt dışı hastalarımıza yanlarında olduğumuzu göstererek, güven sağlıyoruz. Bizim için önemli olan kalite standartlarımızın korunması ve yurt dışı hastalarımıza destek verecek klinik ve doktor partnerlerimizin bulunması.
Diş hekimliği alanında dijital dönüşümle birlikte kullandığınız teknolojilerin uygulamalarınızdaki etkilerini paylaşabilir misiniz?
Son on yılda DentaLuna’da dijital teknolojiden büyük ölçüde yararlanıyoruz. Optik kamera ve 3D taramayla diş ölçüsü almak olası hataları ortadan kaldırdı. Gülüş tasarımlarını dijital sistemlerle artık hızlı şekilde gerçekleştiriyoruz. Cerec CAD/CAM sisteminde hastalarımızın dişlerini aynı gün üretiyoruz. Dijital cerrahi rehberler ve görüntüleme sistemleri, implantların konumlandırılması ve ortodontik tedavilerin daha kesin ve doğru yönetilmesine yardımcı oluyor. Dijital dönüşüm, hataları minimize ederken, zaman yönetimi avantajı sunuyor. Özellikle iş hayatında yoğun olan hastalarımız, öğle arasında gelip, porselen dişlerini yaptırıp, kliniğimizden ayrılıyor. Estetik planlamalarını, mimiklere uyumu anlık takip edebilmek adına şu an manuel uygulamayı tercih ediyoruz. Özetle, dijital dönüşüm, son aşamalardaki işlemleri en başta planlamamıza ve görmemize olanak tanıyor; diş hekimliği pratiğimizi daha verimli ve etkili hale getiriyor.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Sektörümüzde hastaların nereden geldiğinden çok gerçek ihtiyaçlarının tespiti önemli. Bu nedenle hasta görüşmesi detaylı yapılmalı; yaşam tarzı, sosyal hayatı, beslenme alışkanlıkları, genel sağlık durumu ve stresle başa çıkma şekli anlaşılmaya çalışılmalı. Bu bilgilerle uzun vadeli tedavi planları oluşturulmalı. Bu plan, acil tedavi gereksinimlerini, orta vadeli tedavilerini ve belki birkaç yıl sonra yapılacak anti-aging veya estetik uygulamalarını içermeli. Hastanın güvende hissetmesi için anlaşılır olmalı ve yol haritası niteliği taşımalı. Özetle, hasta odaklı yaklaşım benimsenmeli, hastaların gerçek ihtiyaçları anlaşılmalı, uygun tedavi planları oluşturulmalı.