Egro Coffee Global Türkiye Genel Müdürü Çağla Yıldırım, “Egro’ da yerel kahve deneyiminizi sürdürülebilir kalitede, gezegene zarar vermeyecek ve bilinçli seçimler yapmaya yönlendirecek şekilde sunmak için bütünsel bir yaklaşım benimsiyoruz: nitelikli kahve çekirdekleri, yenilenebilir kaynaklar, evde kompostlanabilir ürünler, geri dönüştürülebilir ambalajlar ve en önemlisi ise bilinçli insanlarla üretilmiş lezzetli kahveler.” dedi.
Egro Coffee Global Türkiye Genel Müdürü Çağla Yıldırım, “Sabah kahvenizin dünyayı değiştirecek güce sahip olduğuna inanıyoruz. Egro’ da, üretimi ve kahveyi iyilik için bir güç olarak kullanmaya kararlıyız. Gezegen dostu kaynaklar sağlayarak, insanların bilinçli tüketim alışkanlıkları için üzerimize düşeni yapmak ve nihayetinde sevdiğimiz kahve için daha sürdürülebilir bir gelecek sağlamak için çalışıyoruz.” dedi ve ekledi: “Bu doğrultuda, sertifikalı bir Rainforest Alliance® üreticisi olduğumuzu duyurmaktan gurur duyuyoruz. Rainforest Alliance işlerini dünyada iyilik için bir güç olarak kullandıklarını ölçebilen ve kanıtlayabilen kuruluşlara verilen, dünya çapında tanınan bir sertifikadır. Alliance sertifikalı kahve üreticisi olarak, yüksek bir sosyal ve çevresel performans standardını takip eden küresel bir organizasyon hareketinin parçasıyız.”
“Coffee, Nature & Future” felsefesiyle nitelikli ve yenilenebilir kaynaklardan oluşan ürünlerini kahve tutkunlarıyla buluşturduklarını söyleyen Egro Coffee Global Türkiye Genel Müdürü Çağla Yıldırım ile gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbette, Egro sürdürülebilir kahve çekirdeklerinin inovatif yerel üretim yolculuğunu konuştuk.
Öncelikle kahve piyasasına girişim sürecinizden bahseder misiniz?
Kahve serüvenimiz, 2002 yılında İsviçreli bir kahve markasının otomatik kahve makinelerinin yedek parçaları ve ürün gruplarının üreticisi olmamızdan sonra, Türkiye’ deki tüm organizasyonlarını yürütmemizi istemeleri ile başladı ve Türkiye distribütörleri olduk. HoReCa yani otel, restoran ve kafelere ihtiyaç analizi, makine seçimi ve kurulumu ve teknik servis hizmetleri sağlayarak kahve sektörüne giriş yaptık. Kahve sektörüne girişimiz ile birlikte ilk büyük kapsamlı projemiz, Türkiye pazarına yeni giren IKEA’ nın tüm Türkiye operasyonunu üstlenmemiz ile başladı. Bu proje ile ciddi bir basamak atladık.
Gittikçe kullanımı artan doğa dostu ve ev ortamında geri dönüştürülebilir kapsül kahveleriniz ile ilgili bilgi verir misiniz?
Günümüzde her dakika 29.000 plastik ve alüminyum kapsül çöp sahasına gidiyor. Alüminyum ve plastik kapsüllerin %30’ undan daha azı geri dönüştürülüyor ve tamamen doğada ayrışmaları ise 500 yıl kadar sürüyor. Yani kullandığınız bir kapsülün doğaya geri dönmesine tanıklık edemiyoruz. Bu sebeple tüketim bilinci uyandıkça, kompostlanabilir ürünlerin kullanımının da paralelde artış gösterdiğini söyleyebilirim.
Egro 100% ev ortamınızda geri dönüştürülebilir kapsül kahve teknolojisi; kaynaklarımızın yenilenebilirliği, biyomateryallerin geçirgenliği ve kullanım ömrünün kısalığı durumları ile bağlantılı birçok farklı sorunu fincandaki kahve kalitesinden ödün vermeden çözüyor. Global sertifikalandırma kuruluşu olan TÜV Austria “OK Home-Compost” ve “OK Biodegradable” sertifikalarına sahiptir. Kısaca; Egro’ dan tükettiğiniz her bir kapsül tamamen bitkilerden ve yenilenebilir kaynaklardan üretilmiştir, alüminyum, plastik, BPA içermez ve gezegende biyolojik olarak parçalanabilecek formda üretilmiştir. Ev ortamınızda yalnızca 15°C’de 26 haftada parçalanmaktadırlar; bu, günümüzde sertifikalandırılmış en hızlı doğaya geri dönebilen kahve kapsülüdür. Aynı zamanda patentli ve bitki bazlı bir oksijen bariyeri ile üretimlerini gerçekleştiriyoruz; bu bariyer kahvenin en büyük düşmanı olan oksijene karşı doğal ve sızdırmaz bir dış kontaminasyon sağlıyor. Bu sayede, ürünlerimizin raf ömrünün uzun olmasını da sağlıyoruz, fakat bu süreye gerek kalmadan zaten müşterilerimiz tarafından hızlıca tüketiliyor. Kahve kapsüllerimiz Nespresso® kapsüllerinin uyduğu tüm kahve makineleri ile uyumludur.
Egro’yu yeniden konumlandırdığınızı görüyoruz. Konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Markamızı yeniden yapılandırırken, “Coffee, Nature & Future” yani “Kahve, Doğa ve Gelecek” perspektifi ile yola çıktık. Doğanın insansız bir anlamı olmadığı gibi, geleceği de teknolojiden bağımsız düşünemeyiz. Bu yüzden attığımız her adımda bu üç unsuru göz önünde tutuyoruz.
Kahvenin insanların günlük yaşamında önemli bir yer kapladığı günümüzün bir gerçeği. Bu gerçeğin iyilik için bir güç olabileceğini vurgulayarak yola çıktık. Bu anlayışı çekirdek seçimlerimizden ambalajlarımıza kadar; üretim aşamalarımızda geri dönüşüme önem verdiğimiz kadar ileri dönüşümü de her zaman göz önünde bulundurarak yansıttık. Bu doğrultuda; üretim esnasında çöp kutularına gidecek kağıtları, ürünlerimizin içinden çıkan bilgi kartlarına çevirdik. Bu bilgi kartlarında üretimde kullandığımız çekirdeklerin kökeni, yetiştirildiği rakım, kavrulma şekli, işlenme şekli ve tat notaları gibi tüm bilgiler yer almaktadır. Aynı zamanda kitap ayracı olarak kullanılabileceğiniz şekilde tasarlanan bu bilgi kartları, ileriye dönüşerek hayat bulmaya devam ediyor. Sürdürülebilirlik markamızın sadece bir parçası değil, aynı zamanda iş süreçlerimizin temelini oluşturuyor. Marka sürdürülebilirlik hedefimizde ticari kazanca değil, değer katmaya ve yaratmaya odaklandığımız bir üretim prosesi oluşturduk.
AR-GE ve inovasyon faaliyetlerinizden de bahsedebilir misiniz?
AR-GE süreçleri üretimimizin kalbini oluşturuyor diyebilirim. Teknoloji, yenilikçi gücüyle kahve çekirdeklerimizin işlenmesi, tedarik edilmesi, kavrulması, kavrulan çekirdeklerin CO2 ve diğer gazlardan salımının sağlanması, robotik sistemlerle paketlenmesi ve son kullanıcıya ulaştırılması süreçlerini içeren ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle uyumlu olacak şekilde Egro’ da yeniden şekilleniyor.
Bunun yanında; biyolojik olarak parçalanabilen ve kompostlaştırılabilen ambalajlar gibi yenilikçi malzemeler, geleneksel tek kullanımlık seçeneklerin yerini alıyor. Kompostlanabilir ürünlerimiz için bu doğrultuda özel reçeteler geliştiriyoruz, çünkü diğer ürünlerdeki standart reçeteler işlevsiz kalabiliyor. Bu reçetelerin hepsini her aşamada ölçümlüyor, belirlediğimiz periyotlarda tekrarlıyor ve bu yolcuğun gelişim aşamalarını adım adım izliyoruz. Bu nedenle sürekli araştırma, geliştirme ve deneme süreçleriyle en iyi sonuca ulaşana kadar çalışıyoruz.
Ar-Ge süreçlerimiz kapsamında; laboratuvar ve ölçüm cihazlarımız ve robotik sistemlere ilişkin yatırımlarımızı sürdürürken; ürünlerimizin global sertifikalandırma kuruluşları tarafından belgelendirilmesini çok önemli buluyoruz. Her yıl 2 kez global bağımsız denetim kuruluşları tarafından denetlenerek; etik, adil ve izlenebilir üretim süreçlerinden geçtiğimizi, küresel olarak kabul gören yüksek tarım standartlarına uygun üretim gerçekleştirdiğimizi gösterebiliyoruz. Ürünlerimizin güvenliğini ve kalitesini sağlamak adına raf ömrü ile nem ve küf oranlarının ölçümleri için akredite laboratuvarlara yolluyoruz. Hepsinin belgelerini aldıktan sonra son kullanıcılarımıza ve kurumsal müşterilerimize ulaştırıyoruz.
İleriye dönüşüm kapsamında; kahve telvelerinin yediden değerlendirilmesi üzerine projelerimiz devam ediyor. Bu doğrultuda tüm kahve posalarını çöpe atmak yerine, sıfır atık prensibimiz doğrultusunda gübre olarak, üretim tesisimizdeki yeşillik alanlarda toprak verimini artırmak için kullanıyoruz.
Profesyonel tam otomatik kahve makinelerimiz tarafında ise; kendinden ayarlı profesyonel öğütme sistemi, son teknoloji kazan ve süt sistemleri, paslanmaz çelik grup başlıkları ile yüksek performansı ve maksimum güvenilirliği garanti ediyor. Son teknoloji kullanarak üretilen bu makineler çekirdekten fincana taze ve kahve çekirdeklerinin öğütülmesinden ekstraksiyon suyu sıcaklığına kadar hazırlanmasına kadar her aşama ile ilgileniyor. Tam otomatik kahve makinelerimizin yanı sıra kendi kapsül kahve makine üretim hattımızı ve yazılımını gerçekleştirdiğimiz AR-GE projemiz ve yazılım çalışmalarımız devam ediyor. Üretimin makine ve yazılım tarafı çekirdek kahve üretimi kadar emek vererek ve çok ince işleyerek ilerlettiğimiz bir alan bizim için.
Kahve çekirdeklerinizi hangi ülkelerden tedarik ediyorsunuz?
Egro’ daki çekirdeklerin her biri menşe ülkesine derinden bağlıdır ve dolayısıyla o coğrafyanın ruhunu, iklimini, lezzetini ve nüansını yansıtır. Çekirdek seçimlerimizde üretim sonrası damakta bıraktığı tat notaları; çekirdek kalitesi, varyetesi ve işleme yöntemi kadar büyük bir önem taşıyor bizim için. Günün sonunda tüketicilerimiz seçimlerini bu tatlara göre gerçekleştiriyor. Her mahsulün kendine özgü bir rengi, tadı, ağızda bıraktığı hissi, kokusu var ve her çekirdek kökenini tanınabilir kılan duyusal bir deneyim sağlıyor. Bu değişkenlerin herhangi birindeki farklık, çekirdeğin büyüme döngüsünü artırarak asitlik, tatlılık, gövde ve profil değerlerini doğrudan etkiliyor. Güney Amerika, Brezilya, Meksika, Kolombiya ve Etiyopya gibi ülkeler kahve üretiminde sürdürülebilirliği teşvik etme konusunda son yıllarda çok önemli ilerlemeler kaydetti. Bu sebeple Egro’ da Dünyanın bu en verimli topraklarından gelen, nitelikli çekirdekleri tedarik ediyor ve her bölgenin kendine has potansiyelini ortaya çıkaran reçetelerimiz ile çekirdekten bardağa sürdürülebilir bir deneyim sunuyoruz.
Çay tüketimi yüksek olan Türkiye’de bugün kahve tüketimi ne oranda sizce?
Türkiye’nin çay üretim miktarı bakımından dünyada beşinci sırada yer alıyor. Bir çay ülkesi olmamıza karşın, tüketim ve damak alışkanlıkları çok hızlı değişiyor. 10 yıl önce kişi başına Türkiye’de ortalama çekirdek kahve tüketimi 300 gr iken şu anda 1000 gr ‘ lara kadar çıktı. Çay tüketim artış ise paralelinde çok daha yavaş büyüyor. 2024 yılı itibarıyla dünya çapında her gün tahminen 2,25 milyar fincan kahve tüketiliyor. Bu, Dünya’daki her üç kişi için günde neredeyse bir fincan anlamına geliyor. Tahminler, küresel kahve pazarının değerinin 600 milyar doların üzerine çıkabileceğini gösteriyor.
Güçlü büyümeye rağmen kahve endüstrisi bazı zorluklarla da karşı karşıya. İklim değişikliği, artan sıcaklıklar ve değişen hava koşullarının mahsul verimini etkilemesi kahve üretimi için önemli bir tehdit oluşturuyor. Bu yüzden bilinçli üretim yapan markalara yönelmek ve tüketim alışkanlıklarımızı gözlemlemek önem kazanmaya devam ediyor. Kahve kültürü ülkemizde gün geçtikçe büyüyor ve bu bilincin giderek yayılmasıyla birlikte ülkemizde kahve tüketiminin gün geçtikçe artmaya devam edeceğini söyleyebilirim. Bu açıdan kahve endüstrisi gerçekten güçlü ve heyecan verici bir gelecek yaratıyor.
Perakende satış kanallarında var mısınız?
Perakende kanalları, erişimleri ve etkileriyle tüketici davranışını ve sektör normlarını şekillendirmede önemli bir rol oynuyor. Sürdürülebilirliğin perakende devleri tarafından paralelde benimsenmesi gerekiyor. Ürün segmentimizde tamamlamak istediğimiz ürünlerimiz mevcut ve bu süreçler finalize olduktan sonra yıl içerisinde perakende kanallarında olmayı hedefliyoruz. Şu anda, egroshop.com e-ticaret sitemiz, çeşitli pazaryeri platformlarının yanı sıra yeni jenerasyon yiyecek içecek platformu olan Fuudy aplikasyonu üzerinden, online mağazalarımız aracılığıyla ürünlerimizi değerli tüketicilerimize ulaştırıyoruz.
Uzun vadede ise planladığımız projemizle kendi mağazamızı açarak, gezegen dostu ürünlerimiz ve tüm çekirdek kahvelerimiz ile birlikte dünyayı ve insanları önemseyen, gelecek için seçimlerinin öneminin farkında olan, bilinçli tüketimi değerli bulan ve hayatının bir parçası yapan benzer vizyondaki insanların bir arada olduğu, samimi ve ilham dolu bir kültür oluşturmayı amaçlıyoruz. İlk olarak İstanbul Avrupa Yakası’ nda projemizi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız değerli proje ekibimiz ve mimarımızla devam ediyor.
Egro Türkiye için 2023’ü nasıl değerlendirirsiniz?
2023 bizim için son derece değerli bir yıldı, çünkü geçtiğimiz yıl yaklaşık 3 sene boyunca üzerine koyarak ve emek vererek kurduğumuz markamızın yeniden yapılanma süreci, üretim tesisimiz, ürün seçimlerimiz, ekipmanlarımız ve reçetelerimiz ile tüm ürünlerimizin nihai olarak son kullanıcıya ulaştırmaya başladığımız bir yıl oldu. Bu süreçte hem ürünlerimiz hem de çekirdeklerimiz ile ilgili aldığımız geri bildirimler ve tekrarlanan satın alma eğilimleri, emeklerimizin karşılığını aldığımızı ve toplumda bir bilincin uyandığını görmemizi sağladı. Hem Türkiye pazarında hem de yurt dışında iş birliği yapmak isteyen çok değerli teklifler alıyoruz. Bu konuda oldukça seçici davrandığımızı söyleyebilirim, çünkü bizlerle aynı değeri ve vizyonu taşıyan paydaşlarla işbirliği yapmak önceliğimiz.
Yurt dışında imza aşamasında olduğumuz, aynı değerleri paylaştığımız markalardan ve ülkelerden gelen distribütörlük ve franchise talepleri üzerine görüşmelerimiz öncelik olarak gündemimizde. Gelecekte Egro’nun hızla büyümeye devam edeceğini ve küresel platformda önemli bir aktör olarak yer alacağını şimdiden öngörebiliyoruz. Başarı hikayemizi yazmaya ve büyük bir tutku ile üretime devam ettiğimiz süreç çok heyecan verici bir yolculuk.
Son olarak eklemek istedikleriniz..
Değişimin, küçük seçimlerin bir araya gelerek büyük ve kitlesel etkiler yarattığı gerçeğini hatırlamamız gerekiyor. Bu sonuçlar hem bireylerin alışkanlıklarını hem de gezegenimizin var olma şeklini büyük ölçüde etkiliyor. Kahve tüketimi dünya çapında artmaya devam ederken, bunun çevresel etkilerini anlamak büyük önem taşıyor. Tüketirken insanların daha bilinçli olmalarını ve sorgulamalarını, tükettikleri ürünün arkasında hikayeyi bilmelerini ve şeffaf üretim yapan yerel markalardan satın alma gerçekleştirmelerini çok değerli buluyorum. Markaların arkasındaki hikayeyi bilmemek ve içeriğine bakmamak günümüzde değiştirilmesi gereken bir davranış şekli. Bu nedenle herkese bilinçli tüketim yapma çağrısında bulunuyorum.
Burada üreticilere de büyük bir sorumluluk düşüyor. Sürdürülebilirliğin sadece bir PR gösterisi değil, bir ürünün tüm yaşam döngüsü boyunca olması gerektiği açıktır. Tüketim odaklı toplumsal hareket, insanları doğadan ve birbirinden ayrı düşünmeyi bırakmaya yönlendirmeli. Bir sonraki fincan kahvenizin tadını çıkarırken, onu masanıza getiren tüm bu faktörlerin karmaşık dokusu üzerine düşünmek için bir dakikanızı ayırın.