
Son dönemde verilen en önemli mesaj 2024 yılının 3. Enflasyon raporunda verildi. Erken bir faiz indirimi beklenmezken, TCMB yıl sonu enflasyon tahminlerini revize etmedi. Böylelikle 2024 yıl sonu için orta nokta olan %38’lik tahmin devam ediyor.
2025 yıl sonu enflasyonu %14’te beklenirken, 2026 yılı için yıl sonu enflasyon beklentisi ise %9. Piyasa bunu kanıksamış durumda olsa da reel sektör zorlanmaya devam ediyor. Kurdaki stabil hareketin devamı da ihracatçı şirketler açısından zorlayıcı noktalarda olmaya devam ediyor.
Enflasyonu düşürmek için girdiğimiz bu yolda yol kazalarına ya da zorlayıcı dışsal etkilere yer yok. Dolayısıyla jeopolitik tansiyonun artması ya da dünyada risk ortamlarının yükselmesi ekonomide düzelme sağladığımız bir ortamda işimize hiç gelmez. Afrika’da maymun çiçeği salgınında artış hızının olması dünya risklerinin arasına girdi. Virüs Avrupa’ya sıçradı ve ilk vaka İsveç’te görüldü. Covid döneminde biz virüs riskini ilk defa deneyimlemiştik ve uzun süren bir kriz ortamı ortaya çıkmıştı. Virüsün yayılması ekonomik görünümler açısından olumsuz olabilir ancak ilk tahribat dikkate alındığında artık bu riske karşı kaslarımız daha kuvvetli olduğundan Covid ortamı oluşmayabilir. Artık virüslere karşı aşı geliştirmiş bir dünya var karşımızda.
Dolayısıyla virüs daha da yaygınlaşsa bile etki boyu bir önceki virüs ortamı kadar tahribatlı olmayabilir. Ancak her bir risk ortamı enflasyon üzerindeki yukarı yönde riskleri yükseltici etkiye sahiptir. Virüs etkisinin dünyada hissedildiği durumda bundan en olumsuz etkilenen sektör kuşkusuz ki havacılık sektörü oluyor. Ancak havacılık sektörü faaliyet anlamında güçlenmeye başladığında toparlanma etkisine sahip bir sektör.
Daha önceki virüs deneyimlerimizde kontroller ve denetimler yeterli olduğunda faaliyet kısıtlamaların sınırlı kaldığını görmüştük. Dolayısıyla buradaki etki de sınırlı olabilir. En olumlu etkilenen sektörde hiç kuşkusuz ki ilaç sektörü oluyor. Zaruri, ihtiyaçları yansıtan sektörler de yükselişte etkisini gösteriyor. Büyüme odaklı olan sektörlerde ise daha durgun bir ortam gözleniyor. Umarım virüs riski oldukça hızlı bir şekilde kontrol altına alınır ve dünyaca rahat bir nefes alırız.
Borsa endeksine ya da dünya endekslerine şimdilik bu risk yansımış değil. Biz farklı dinamiklerle hareket etmeye devam ediyoruz. Yılın başından bu yana dünyadan getiri anlamında pozitif ayrışmamız sürüyor. Bu düşüşe rağmen Borsa endeksi yılın başından bu yana %33’lük getiri sunmaya devam ederken bize en yazın getiri %16 ile S&P endeksinde gerçekleşiyor.
Hızlı yükselişin ardından yaşadığımız kar realizasyonu da uzun sürdü diyebiliriz. Bankacılık endeksindeki geri çekilmenin durması ve teknik anlamda tepkilerin daha anlamlı bir yükselişe işaret etmesi halinde toparlanma hızının süreceğini düşüneceğiz. Şimdilik BİST 100 endeksinde 10200 seviyesi aşılmadıkça güçlü hikaye beklentimiz de bulunmuyor.