
Geleceğin işleri yada gelecekte emek piyasası (Future of Jobs) günümüz çalışma dünyasının en çok ilgi gören başlıklarındandır. Geleceğin işleri ile ilgili en itibarlı kuruluşlarından biri olan Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) bu konuda yayınladığı raporlar ile akademi ve iş dünyasına ışık tutmaktadır. Dünya Ekonomik Forumu Ocak ayında yayınladığı 2025 Geleceğin İşleri Raporu’na biraz daha yakından bakalım.
2025 yılına girişimizle beraber Dünya ekonomi gündeminde önemli dönüşümler ekonominin tüm aktörleri tarafından dikkatle tartışılmaya devam etmektedir. 2024’ün en gündem konusu şüphesiz yapay zeka tartışmaları oldu. Bu yıl da yapay zekaya ilişkin tartışma ve beklentiler devam edecek gibi görünmektedir. Yapay zekanın kazanımlarının yanı sıra, işgücü piyasasını ne yönde etkileyeceği ve mevcut çalışanları işinden mi edeceği yoksa daha mı verimli kılacağı hala yanıt bekleyen bir sorudur.
Dünya Ekonomik Forumunun ilgili Raporu 22 farklı sektör, 1000’den fazla işveren ve 55 ülke üzerinden kaleme alınmıştır. 2025-2030 dönemine ilişkin tahminlerde bulunan altını çizdiği dönüşümlerle önemli tahminlemeler sunuyor. Rapora göre dijital dönüşüm işgücü piyasasını en fazla dönüştürecek faktör olmaya devam edecek. Beklentiler işverenlerin %60’ından fazlasının bu dönüşümden etkileneceği yönündedir. Yapay zeka ve bilgi işlem (%86), robotik ve otomasyona geçiş (%58), enerji üretimi, depolanması ve dağıtımı (%41) en fazla dönüşüme uğrayacak alanlardan. Bu alanlardaki dönüşüm elbette mevcut işleri de değiştirecektir. Bazı işler yok olmaya doğru giderken, şimdi hiç konuşmadığımız işler önümüzdeki 5 yılda çok konuşulur hale gelecek. Diğer taraftan hemen her sektörden çalışanlar, mevcut becerilerini teknoloji kullanımı yönünde geliştirmek durumunda kalacak. Diğer taraftan mevcut konjonktürdeki bazı etmenler, yine işgücü piyasasını yakından ilgilendirmektedir. Rapora göre 2020 Covid 19 pandemisi sonrası hemen her ekonomide meydana gelen enflasyon ve yaşam standartlarını yükselmesi ile işverenlerin yarısının işyerlerini dönüştürmek zorunda kalacaktır. Yavaşlayan ekonomiler istihdam yaratma becerisini kaybedebilir. Bu durumda yaratıcı düşünme, esneklik ve çeviklik becerisi öne çıkan çalışan becerileri gibi görünmektedir. Bir başka sorun alanı ise küresel iklim krizidir. Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik, önümüzdeki 5 yılın önemli çalışma alanlarından olacak gibi görünmektedir. Bu etmen ise yenilenebilir enerji mühendisliği, çevre mühendisliği, elektrikli ve otonom araç uzmanlığı gibi mesleklerin parlayacağını işaret etmektedir.
Nüfusa ilişkin tahminler de işgücü piyasasını yakından ilgilendiren global etmenlerden olacaktır. Nüfusun yaşlanması ve çalışma çağındaki nüfusun küçülmesi sosyal güvenlik sistemleri üzerindeki baskıyı artıracaktır. Çoktandır hissedilebilir ölçüde yaşanan sağlık, emeklilik, hastalık ve işsizlik yardımları gibi sosyal hakların daralmasını, önümüzdeki yıllarda da yaşamaya devam edeceğiz. Bu nüfus tahminleri, çalışan kesim üzerindeki verimlilik baskısını daha da artıracak gibi görünüyor. Çok basit şekilde açıklamak gerekirse, çalışan başına düşen emekli ve çocuk sayısı giderek yükseliyorsa, çalışanların daha fazla çıktı üretmesi ve sosyal güvenlik sistemine daha fazla katkı yapması beklenir. Bu da yine çalışanların bazı becerilerini geliştirmesi anlamına gelir.
Dünya Ekonomik Forumunun altını çizdiği bir başka beklenti ise jeopolitik gelişmelerdir. Çin ve Hindistan’ın büyüyen ekonomisi karşısında Avrupa ve Kuzey Amerika’nın giderek yavaşlayan ekonomileri, network, güvenlik ve elektronik harp endüstrilerinin daha da önemli hale geleceğini işaret ediyor. Tüm bu ana etmenler global çapta işgücü piyasalarının %22’sinin dönüşümünü gerektirmektedir. Bu beklenti, yeni mesleklerin bugünkü istihdamın %14’üne denk geleceğini göstermektedir ki bu da 170 milyon iş anlamına gelir. Diğer taraftan mevcut işlerin %8’i yani 92 milyon iş yok olacaktır. Bu da toplam istihdamın %7 oranında daralacağı anlamına gelir.
Teknoloji tabanlı işlerin yanı sıra çiftçilik, teslimat şoförlüğü, gıda işleme işçiliği önemi artacak işlerdendir. Ayrıca hemşirelik, sosyal hizmet çalışanları, bireysel bakım çalışanları, öğretmenlik büyüyen meslek gruplarından. Teknoloji alanında ise büyük data uzmanlığı, fintech mühendisliği, yapay zeka mühendisliği, sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm uzmanlığı, yenilenebilir enerji mühendisliği, önümüzdeki yıllarda çok aranacak meslek gruplarındandır.
Sekreteryal işler, yönetim asistanlığı, kasiyerler, posta servisi elemanlığı, data giriş işleri ise en çok kaybeden işlerin başında gelmektedir. Tüm bunların ışığında, Türkiye’deki işgücü piyasalarında aktif rol alan, işveren örgütleri, sendikalar ve devlet bürokrasisi yeni Dünya’ya uyum sağlamada önlemler almalı ve gençlerimiz bu yeni ve zorlu koşullara uyum sağlayacak yetenek ve becerileri kazandırmada bir an önce harekete geçmelidir.