2018 yılının, Nuh’un Ankara Makarnası için hedefleri dahilinde geçtiğini vurgulayan Nuh’un Ankara Makarnası Genel Müdür Yardımcısı Feridun Haboğlu, ekonomide istikrarın sağlanmasıyla birlikte 2019’da yatırımlara hız vereceklerini dile getirdi.
Türk Makarna Sektörü; gerek hammadde kalitesi gerek teknolojisi ve kaliteli insan kaynağıyla önemli bir performans sergileyerek, son 10 yılda büyük bir gelişim gösterdi. Artık İtalya’nın ardından dünya liderliğine oynayan Türk Makarna Sektöründeki gelişmeleri ve Nuh’un Ankara Makarnası’nın hedeflerini firmanın Genel Müdür Yardımcısı Feridun Haboğlu ile konuştuk.
Feridun Bey öncelikle, genel olarak 2018 yılı ile ilgili görüş ve düşüncelerinizi alarak söyleşiye başlayalım dilerseniz…
2018 yılı ülkemizde genel ekonomik açıdan pek iyi geçmedi. Bu kamuoyuna da yansıyan bir düşünce. İçerideki siyasi gerginlikten daha çok, bir dış kaynaklı siyasi gerilim yaşadık. Maalesef Amerika, Çin ve Rusya gibi büyük oyuncular siyasi gerilimi artırdılar. Bunun da ülkemizin ekonomisine olumsuz etkileri oldu. Bu arada dünya ekonomisinde de iç açıcı gelişmeler pek olmadı. Bu durumun da Türkiye’ye yansıması olumsuzdu. Ve bunun sonucu olarak ekonomimiz 2018’i iyi geçirmedi diyebiliriz.
Umut ediyorum, 2019’un ikinci yarısından sonra belli bir düzelme olacaktır. 31 Mart seçimlerinden çıktıktan sonra hükümet ekonomiye daha çok vakit ayıracak, yeni çözüm önerileri arayacaktır diye düşünüyorum. Bu çözüm önerilerini muhakkak uluslararası kredi kuruluşlarıyla ilişkilerini güçlendirerek yapacağını düşünüyorum. Bunu hepimiz bekliyoruz. Dövizdeki dalgalanmayı muhakkak azaltmamız gerekiyor. Ekonominin artık rayına oturması için sanayicinin, ticaret erbabının, ihracatçının, ithalatçının önünü görmesi gerekiyor. Güven şart. Güven olması lazım ki yatırımlar hızlansın ve neler yapacağımızı tekrar planlayalım. En azından bu artan hızlı nüfusun ihtiyacı olan istihdamı yaratalım. Ama sanayici bu istikrarı göremediği sürece yatırımlarını ertelemek zorunda kalıyor.
2018, Nuh’un Ankara Makarnası için nasıl geçti? derseniz, bir şansımız makarnacı olmamız diyebilirim. Makarna temel gıda maddesidir. Ekonomik koşulların çok düzgün olduğu dönemde de, ekonomik koşulların bozuk olduğu dönemde de tüketilen bir gıda. Dolayısıyla tüketimde bir sıkıntı olmadı. Biz yıllardır tutturduğumuz satış düzeyinde makarna sattık. Ama paranın geri dönüşü konusunda riskler çoğaldı bu dönemde. Firma olarak çok şükür önemli bir olayla karşılaşmadık. Umut ederim ki, ekonomik düzlüğe çıkana kadar da bir sıkıntı olmaz. Özetle; Nuh’un Ankara Makarnası için 2018 kötü geçmedi, hedeflerimizi üretim ve satış olarak tutturduk. Ama ciro olarak tutturduk diyemeyiz. Karlılıklarımızı tahminlerimizin daha altında kapattık. Ama böyle dönemlerde çarkı döndürmek bile başarıdır. Ben o bakımdan Nuh’un Ankara Makarnası’nın 2018’de başarılı olduğunu düşünüyorum.
Türk makarna sektörünün ihracatı konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Şu anda Türkiye, makarna ihracatında dünya ikincisi. Birinci olan İtalya ile arasındaki farkı hızla kapatıyor, miktar olarak. 2018’de makarna ihracatı 1 milyon 200 bin tonu aştı. Bunun maddi karşılığı da 600 milyon doları aştı. Bu güzel bir şey. Un sektöründe de ihracatımız çok iyi. Onlar 3,5 milyon tona kadar çıktılar. Onlar 1 milyar doları aşan bir ciroya ulaştılar. Onlar dünyada 1 numaralar. İhracatta 1 numaraya oturdular. Biz de inşallah İtalya’yı sollarız, dünyada 1 numara oluruz.
İtalya ile farklılığımız nedir makarnada şu an?
Marka olmak çok önemli. İtalya deyince akla makarna geliyor, pizza geliyor. Dolayısıyla İtalyanları bu konuda aşmak hakikaten çok zor. Makarna gelenekleri bizden daha eski olduğu için, bu konuda bizi aştılar. Bizi çok aştılar ama yakalamak için çok uğraşıyoruz. Onlar bizi karalamak için uğraşıyorlar, biz onları yakalamak için uğraşıyoruz. Onları nasıl yakalarız? Türk makarnasını daha kaliteli olarak dünyaya sunarsak onları yakalarız. Şu anda açıkça söylemek gerekirse, aramızda kalite farkı var. Ama bu kalite farkı bana göre sübjektif. Yani şunu demek istiyorum; bizde çok kaliteli hammadde var. Dünyada durum buğdayının en kaliteli olduğu ülkelerden birisi Türkiye. Özellikle bizim Güney Doğu Anadolu bölgesinde yetişen durum buğdayları dünyanın en kaliteli durum buğdayını yetiştiren Kanada ile eş düzeydedir. Anadolu buğdaylarından dünyanın en kaliteli makarnaları rahatça üretilebiliyor.
Teknoloji olarak da dünya standartlarındayız. Yani şu anda dünyanın en yüksek teknolojisini kullanıyor bizim makarnacılarımız. İtalyanlar teknolojilerini ve makine parklarını yenileyemiyorlar. Şimdi İtalya ve Türkiye, dünyadaki pazarını bölüşmüşler gibi gözüküyor. Biz gelişmiş ülkeleri Türk makarnasının kaliteli olduğuna inandırmak zorundayız. Ancak böyle gelişmiş ülke pazarlarına girebiliriz. İtalya, dünyanın bütün pazarlarına 10 yıl öncesine kadar hakimdi. Ama son 10 yılda Türkiye onların büyük pazarlarını aldı. Şimdi diğer pazarlarda kendilerini korumaya çalışıyorlar. Türk makarnasının gelişmesinden korkuyorlar İtalyanlar. Bu da bizim iyi yolda olduğumuzu gösteriyor.
Peki, sektör yeni girişimcilere açık bir sektör mü?
Değil. Artık bu pazar doldu. Biz şu anda 1 milyon 200 bin ton ihracat yapıyoruz, bütün makarna sektörü olarak. İç pazarda da 600-650 bin ton bir satışımız var. 1 milyon 800 bin ton üretim noktasına geldik. Bu bile kurulu kapasitenin ancak yüzde 60’ı. Dolayısıyla, yeni girecek oyuncular çok ağır bedeller ödeyerek girebilirler. Bir de makarna çok karlı bir ürün değil. Makarna sürümden kazanan bir ürün. Makarnada kar marjı yüzde 5’ler civarında. Çok miktarda sattığımız için bu sektörde hala firmalar varlığını sürdürüyor. İhracatta da çok yüksek fiyatlarda satmıyoruz. Maalesef rakiplerimiz özellikle ihracatta fiyatlarını bir türlü yükseltemediler. İtalyan makarnasının tonu bin dolara satılırken Türk makarnası 500 dolara satılıyor dünyada. Bizim de kendimize güvenip daha kaliteli makarnalar üretip İtalyanların bin dolara makarna sattığı pazarlara girmek zorundayız. Eğer dünya liderliğini ele geçirirsek o zaman yeni girişimciler de bu işe girecektir. Ama şu anda onlar için koşullar uygun değil.
Nuh’un Ankara Makarnası, başarısını sürdürmesinin temelinde neler var?
Yurtiçindeki pazar payımız yüzde 30. Yurtiçinde Nuh’un Ankara Makarnası’na duyulan büyük bir güven var. Bu konuda mütevazı olmayacağım; Türkiye’deki en kaliteli makarnayı biz üretmekteyiz. Tüketicilerden %30 pazar payıyla bunun onayını almış durumdayız. Nuh’un Ankara Makarnası, Türkiye’de marka olarak herkes tarafından kabul edilmiş ve ilk bilinen makarna markasıdır. Türkiye’nin 70 yıllık bir geleneği olan en eski makarna fabrikasıdır. Tabii, bununla yetinemeyiz. Yeni yatırımlarımızla tüketicimize yeni ürünler sunacağız. Ürün gamına devamlı yeni çeşitler, yeni ürünler katacağız. Bunu yapamayanlar zaten geride kalacaktır. Geri kalmasa bile yerinde sayacaktır. Ama Nuh’un Ankara Makarnası yıllardır pazar liderliğini koruyorsa, bunları başarıyla yaptığı içindir.
Nuh’un Ankara Makarnası’nın 2019’la ilgili öngörü ve hedefleri nelerdir?
2019 yılının yatırım yılı olmasını umut ediyorum. Bizim aynı zamanda Japon ortaklı makarna fabrikamız da var Türkiye’de. Ürün çeşitlerimizi artırmayı düşünüyoruz. Özellikle ihracata hitap eden ürünler üretmeyi ve kapasitemizi artırmayı düşünüyoruz.
Hedef ihracat pazarlarınızı konuşacak olursak neler söylemek istersiniz?
Bizim hedef pazarlarımız içinde şu anda en güçlü olduğumuz yer Japonya. Avrupa’nın yanı sıra yeni hedef pazarımız olarak Amerika’yı da seçtik. O pazara 2019’da daha çok yoğunlaşacağız. İnşallah başarılı oluruz.
Karbonhidrat tüketimi konusunda neler söylemek istersiniz?
Tabii ki, her şeyin fazlası zararlı olduğu gibi, aşırı karbonhidrat tüketimi de doğru değil. Biz şu kadar ekmek yiyin, şu kadar makarna tüketin demiyoruz ama insanlar belli miktardaki karbonhidratı da hububattan almak zorunda. Bakliyattaki karbonhidratla hububattaki karbonhidrat aynı değil çünkü. Yani kas gelişimi açısından, çocukların ve gençlerin genel gelişimi açısından karbonhidrat gerekli. Bunları yasakladığınız anda çocukların ve gençlerin sağlıklı gelişmesini engelleriz. Karbonhidrat beslenmenin bir parçasıdır.
“Makarna şişmanlatır” sözlerini inanın çok üzülerek dinliyorum. Bir profesör televizyonlara çıkıyor ve “Makarna 46 kromozomlu buğdaydan yapılıyor” diyor. Bunları nereden uyduruyorlar? Dünyada 46 kromozomlu buğday yok zaten. Makarna 28 kromozomlu durum buğdayından üretilir. Ve ayrıca, makarnalık buğday ata buğdayımızdır. Çağlar boyu doğal melezleme dışında hiçbir değişikliliğe uğramamıştır. Bütün dünyaya Anadolu’dan yayılmıştır. İnanın bu tür insanları anlamak mümkün değil. Sağlıklı beslenme açısından bir porsiyon makarna haftada 2-3 öğün yenmelidir. Kilo almak istemiyorsak kaliteli makarnayı az pişirerek aldente kıvamında yemeliyiz. Makarna insanlara enerji ve dinçlik verir. Hatta mutluluk verir. İtalyanların bu kadar şen şakrak olmalarının bir nedeni de bol makarna tüketmeleridir.