Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah Çağdaş, “Kaliteli ve sağlıklı bir yaşam için 80 yıldır çaba gösteren Eczacıbaşı Topluluğu, 2021’de üretimde ton ürün başına enerji tüketimini yüzde 3,5 ve su kullanımını yüzde 10,8 oranlarında azalttı. Toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerinde de ilerleme kaydederek işe alımda kadın çalışan oranını yüzde 46,3’e yükseltti. Topluluk, 2022 yılını sürdürülebilirlikte ‘seferberlik’ yılı ilan etti” dedi.
Dünya genelinde 2021 yılında yaşanan çevresel, sosyal ve ekonomik zorluklara rağmen Eczacıbaşı Topluluğu, hem ticari başarısını hem de Çevresel, Sosyal, Kurumsal Yönetim (ESG) performansını geliştirdi. 2022 yılını sürdürülebilirlik alanında seferberlik yılı ilan eden, tüm paydaşları için sürdürülebilir değer yaratma anlayışıyla başarılarını artırarak devam ettiren Topluluk, sürdürülebilirlik performansını 14’üncü kez yayımlanan raporu ile paydaşlarına sundu.
Eczacıbaşı Topluluğu Sürdürülebilirlik Raporu, Küresel Raporlama Kriterleri’ne (GRI) ve Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Paydaş Kapitalizmi Göstergeleri’ne göre hazırlandı. Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah, “2021 Topluluk Sürdürülebilirlik Raporumuzda, geçen sene başladığımız WEF Paydaş Kapitalizmi Göstergeleri’ni uygulamaya devam ettik” dedi.
“KARBON VE SU AYAK İZİ AZALDI, İŞE ALIMDA KADIN ÇALIŞAN ORANI ARTTI”
Raporlama döneminde etkisini sürdüren COVID-19 salgını, ESG’nin iş dünyası için sürdürülebilir değer yaratma açısından önemini bir kez daha ortaya koydu. Bu dönemde gerçekleştirdiği çalışmalarla Eczacıbaşı Topluluğu, üretimde ton ürün başına enerji tüketimini ve sera gazı emisyonunu bir önceki yıla göre sırasıyla yüzde 3,5 ve yüzde 4,7; üretimde ton ürün başına su kullanımını ise yüzde 10,8 oranında azaltmayı başardı. Topluluğun ESG kapsamındaki en önemli odak alanlarından biri olan fırsat eşitliği ve kadın istihdamının geliştirilmesi hedefleri kapsamında da iyileşmeler sağlandı. 2021 sonu itibariyle, hedeflerin tanımlandığı 2016’ya göre, işe alımda kadın çalışan oranı yüzde 41’den yüzde 46,3’e, toplam kadın çalışan oranı yüzde 33’ten yüzde 36,3’e, yönetimde kadın çalışan oranı ise yüzde 27’den yüzde 32,2’ye yükseldi.
“DÜŞÜK KARBON EKONOMİSİNE GEÇİŞ ÇABASININ BİR PARÇASI OLDUĞUMUZU BİLİYORUZ”
Yönetim yaklaşımında sorumlu kaynak kullanımını esas alan, işin, toplumun ve dünyanın geleceği için tasarlanan yönetim kararlarını önceliklendirdiklerini vurgulayan Topluluk CEO’su Atalay Gümrah, “Küresel ısınmanın 1,5 oC ile sınırlandırılması için düşük karbon ekonomisine geçiş çabasının bir parçası olduğumuzu biliyoruz. 2022 yılını sürdürülebilirlik kapsamında bir seferberlik yılı olarak görüyoruz. Hem kurumlardaki rollerimizle hem de bireysel tüketim alışkanlıklarımızda sorumlulukla hareket ederek bu hedefe ulaşılmasına katkı sağlayabileceğimize inanıyoruz. Topluluğumuzda emisyon azaltımı için gelişen teknolojileri takip ediyoruz. Var olan düşük karbonlu teknolojileri hızla uyarlıyoruz. Üretim tesislerimizde öz tüketimde kullanılacak güneş başta olmak üzere, yenilenebilir enerji yatırımlarımıza hız veriyoruz” ifadelerini kullandı. Gümrah, daha yaşanabilir bir dünya ve daha kalkınmış bir Türkiye hedefi için Topluluğun sürdürülebilirlik yolculuğunun tüm paydaşlara ilham vermesini dilediklerini belirtti.
Raporlama döneminde etkisini sürdüren COVID-19 salgını, Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetim’in (ESG) iş dünyasının sürdürülebilir değer yaratma açısından önemini bir kez daha ortaya koyduğunu söyleyen Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah, “Pandeminin ortaya çıkışı ve hızla yayılmasının ardından, ekonomide, sağlıkta ve sosyal hayatta küresel çapta belirgin krizler ile karşı karşıya kaldık. Pandemi, toplumu ve gezegeni hesaba katmadan atılan adımların yarattığı risklerin daha geniş kitlelerce farkına varılmasını sağladı, yaşamın neredeyse her alanını etkileyerek yeni bir düzeni kaçınılmaz hale getirdi. Pandemi öncesinde ESG’yi süreçlerine entegre edenler ve beklenmedik olaylar karşısında çevik bir biçimde çözüm üretebilenler değişime öncülük etti. Bu süreçte, operasyonlarımızın, ürün ve hizmetlerimizin sosyal ve çevresel etkilerini iyileştirmeye; paydaşlarımızın yaşam kalitesini ve toplumun refahını artırmaya yönelik geçmişten günümüze hayata geçirdiğimiz çalışmaların, yaşanan gelişmelere hızla uyum sağlama yetkinliğimizin olumlu etkilerini deneyimledik. ESG’yi ana gündem olarak kabul eden Topluluk kuruluşlarımız, pandemi ve iklim krizi başta olmak üzere değer zincirleri üzerinde oluşabilecek çevresel, sosyal ve ekonomik risklerin etkin yönetimi konusundaki çalışmalarını raporlama döneminde de geliştirerek devam ettirdi. Topluluğumuz genelinde çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerimizi uluslararası bir çerçeve dahilinde yönetmek amacıyla 2006 yılında imzaladığımız Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne, 2013’te imzaladığımız Kadının Güçlendirilmesi İlkeleri’ne ve 2015 yılında ilan edilen BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na yönelik destek ve uyum taahhüdümüzü raporlama döneminde de sürdürdük. Bunun yanında, Dünya Ekonomik Forumu Paydaş Kapitalizmi Göstergeleri’ni de ESG çalışmalarımızda uygulamaya devam ettik. Bu kapsamda, Borsa İstanbul’da işlem gören kuruluşlarımız da Sermaye Piyasası Kurulu’nun yayınladığı Sürdürülebilirlik İlkeleri’ne yönelik gönüllü uyum süreci kapsamında raporlama çalışmaları yürüttü. ESG konularının Topluluk genelinde stratejik yönetimini güçlendirmek amacıyla Yönetim Kurulu düzeyinde oluşturduğumuz Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetim (ESG) Komitesi de 2021 yılında çalışmalarına başladı” dedi.
“Etkisini her geçen gün daha fazla hissettiğimiz iklim kriziyle mücadele kapsamında geçtiğimiz yıl içinde yaşanan en önemli gelişmeler; ülkemizin Paris Anlaşması’nı onaylaması, 2053 yılında net sıfır emisyon hedefi açıklaması ve Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatı’na dair yeni düzenlemeler oldu” Atalay Gümrah, sözlerini şöyle sürdürdü; “AB’de karbon nötr bir ekonomi yaratmayı hedefleyen Yeşil Mutabakat, AB ülkelerine ihracat faaliyetlerinde bulunan şirketleri, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (CBAM) ve ilgili diğer yeni düzenlemelere uymaya yöneltiyor. Topluluk kuruluşlarımız ESG alanında gerçekleştirdikleri çalışmalar ile yeşil dönüşüme uyum için çaba sarf ediyor. Bu çerçevede, Topluluk kuruluşlarımız ilk kez münferit olarak yayınlayacakları sürdürülebilirlik raporları vasıtasıyla ESG kapsamındaki çalışmalarımızı daha detaylı olarak paydaşlarımızın bilgisine sunuyor. İklim kriziyle mücadelemizin en önemli unsurlarından biri olan enerji verimliliği ve sera gazı emisyonlarının azaltılması yönündeki performansımızı raporlama döneminde de geliştirmeye devam ettik. 2020 yılında 2,25 MWh/ton olan ürün başına enerji tüketim miktarını dönem içinde 2,17 MWh/ton düzeyine, 0,56 ton CO2 /ton olan ürün başına sera gazı emisyonu miktarını ise 0,54 ton CO2 /ton düzeyine indirdik. Enerji tüketimi alanındakine benzer bir performansı, su çekimi konusunda da gerçekleştirmeyi başardık. Bu kapsamda 2020 yılında 3,48 m3/ton olan ürün başına su çekim değerini, 3,10 m3/ton düzeyine indirdik. Enerji ve su verimliliğinin yanı sıra, yenilenebilir enerji yatırımları da önümüzdeki dönemde hız kazanacağımız alanların başında geliyor. 2021’de 1,70 MW kurulu güce sahip yenilenebilir enerji yatırımlarımızı, 2022 yılı içerisinde 10 MW’a, 2024 sonuna kadar da toplam 44 MW’a çıkarmayı hedefliyoruz. İklim kriziyle mücadele konusundaki çalışmalarımızı daha da öteye taşıyarak, düşük karbon ekonomisine geçiş yol haritamızı uzun yıllardır devam eden sürdürülebilirlik anlayışımıza ve şekillenmeye devam eden ulusal düzenlemelerin yanı sıra AB Yeşil Mutabakatı çerçevesine paralel olarak 2023 yılında kapsamlı olarak paylaşmayı öngörüyoruz. Yenilikçi ürün ve hizmetlerimiz, üretim süreçlerinde gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarımız ESG performansımızın artırılmasında önemli rol oynuyor. Bu kapsamda, Topluluk genelinde 2021 yılı içerisinde İnovasyon ve Ar-Ge Merkezlerimizde 95 Ar-Ge projesi yürüttük; 95 yeni patent başvurusu ile toplam aktif ulusal başvuru sayısını 345’e, 17 yeni tescille toplam tescilli ulusal patent sayısını 71’e yükselttik. Topluluğumuzda ESG kapsamındaki en önemli odak alanlarından biri olan fırsat eşitliği ve kadın istihdamının geliştirilmesi hedeflerimiz kapsamında raporlama döneminde iyileşmeler sağladık. Bu kapsamda 2021 sonu itibariyle hedeflerin tanımlandığı 2016’ya göre, işe alımda kadın çalışan oranımızı %41’den %46,3’e, toplam çalışan kadın oranımızı %33’ten %36,3’e, yönetimde kadın çalışan oranımızı ise %27’den %32,2’ye yükselttik. 2021 yılında dünya genelinde gözlemlenen ekonomik, sosyal ve çevresel zorluklara rağmen hem ticari başarımızı hem de Topluluğumuzun ESG performansını geliştirdiğimiz verimli bir dönem geçirdik. 2022 yılını ESG kapsamında seferberlik yılımız olarak görüyoruz. Eczacıbaşı Topluluğu’nun tüm paydaşları için sürdürülebilir değer yaratma anlayışını hep bir adım öteye taşımak ve başarılarımızı gelecek dönemlerde de artırarak devam ettirmek için büyük bir gayretle çalışıyoruz. Bu vesileyle, yarattığımız değere ve başarımıza katkıda bulunan başta çalışanlarımız olmak üzere tüm paydaşlarımıza içten teşekkürlerimizi sunarız.”
Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah, “Topluluğumuzun kurucusu Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’nın “toplumun varlığını artırmak” hedefi doğrultusunda faaliyetlerimize devam ediyoruz. “Bireye, topluma ve doğaya saygı” ilkesi, değer üretme sürecimizin temelinde yer alıyor” dedi.