
Dijitalleşen dünyada büyüyen ve gelişen e-ticaretin kuralları da revize edilmektedir. E-ticaretin büyüme hızı ve kısa süre içinde geçirdiği dönüşüm dikkate alındığında, birtakım koruyucu ve önleyici yasal mekanizmalara ihtiyaç duyulduğu çok geçmeden ortaya çıkmıştır. Bu yaklaşımla, 2014 yılında kabul edilen 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun (“E-ticaret Kanunu”), değişikliğe uğradı ve Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Değişiklik Kanunu”) 07.07.2022 tarihli ve 31889 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Değişiklik Kanunu’nun ilgili hükümlerinin 01.01.2023 ve sonrasındaki tarihlerden itibaren uygulama alanına girmiş bulunmaktadır.
Yeni Getirilen Kavramlar
E-ticaret Kanunu’na getirilen en dikkat çeken yeniliklerden biri Kanun’a eklenen yeni kavramlar olmuştur. Bunlar; “elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcı”, “elektronik ticaret hizmet sağlayıcı”, “elektronik ticaret ortamı”, “elektronik ticaret pazar yeri”, “Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi (ETBİS)”, “net işlem hacmi” ve “ekonomik bütünlük” kavramlarıdır.
E-ticaret aracı hizmet sağlayıcı; e-ticaret pazar yerinde kendisinin satış yapıp yapmadığına bakılmaksızın diğer e-ticaret hizmet sağlayıcıların mal veya hizmetlerinin teminine yönelik sözleşme yapılmasına ya da sipariş verilmesine imkân sağlayan aracı hizmet sağlayıcılar olarak tanımlanmaktadır.
E-ticaret hizmet sağlayıcı; ister e-ticaret pazar yerinde ister kendine ait e-ticaret ortamında, kendi mal veya hizmetlerinin teminine yönelik sözleşme yapan ya da sipariş alan hizmet sağlayıcıları kapsar.
Rekabet hukuku terminolojisinden aşina olunan ekonomik bütünlük kavramının da Değişiklik Kanunu’nda kapsamlı bir şekilde tanımlandığı görülür. Getirilen yeni düzenlemelerle e-ticaret aracı hizmet sağlayıcılara kapsamlı yükümlülükler getirilir ve hangi kişilerin bunlardan sorumlu olduğunun belirlenmesi önem arz eder. Düzenlemeye göre, ekonomik bütünlük; hem yatay hem de dikey yönlü kontrol ilişkisini kapsayacak şekilde gerçek veya tüzel kişilerle bu kişiler ile bağlantılı ticaret şirketleri ve işletmeleri kapsamaktadır.
E-Ticaret Lisansı Alma Yükümlülüğü Bulunanlar
E-ticaret Kanunu’na getirilen en dikkat çeken yeniliklerden bir diğeri ise e-ticaret lisansı alma yükümlülüğüdür. Bir takvim yılındaki net işlem hacmi on milyar TL ve iptal ve iadeler hariç işlem sayısı yüz bin adedin üzerinde olan e-ticaret aracı hizmet sağlayıcılara ve e-ticaret hizmet sağlayıcılara, faaliyetlerine devam edebilmeleri için Ticaret Bakanlığı’ndan (“Bakanlık”) lisans alma zorunluluğu getirilmiştir.
Lisans ücreti; bir takvim yılında gerçekleştirilen net işlem hacmi ve işlem sayısı üzerinden yapılan bir hesaplama ile belirlenir. Lisans ücretinin hesaplanması, lisansın verilmesi ve yenilenmesine ilişkin usul ve esaslar Değişiklik Kanunu’nda düzenlenmekle birlikte, ilgili maddenin uygulanmasına ilişkin detayların yönetmelik ile düzenlenmesi beklenir. Yeni düzenleme ile getirilen lisans ücretinin kayda değer bir tutarda olacağı ve e-ticaret aktörleri için önemli bir masraf kalemi olacağı öngörülür.
E-ticaret hizmet sağlayıcıların ve e-ticaret aracı hizmet sağlayıcıların lisans alma yükümlülüğü 01.01.2025 tarihinden itibaren yerine getirilir. Lisanslamayla e-ticaret sektöründe faaliyet gösteren belli büyüklükteki işletmelerin kamunun gözetim ve denetimi altına alınmasının amaçlandığı görülmektedir.
Hukuka Aykırı İçerikten Doğan Sorumluluk
E-ticaret Kanunu’na getirilen yeni düzenleme uyarınca, e-ticaret aracı hizmet sağlayıcı, e-ticaret hizmet sağlayıcı tarafından sunulan içeriğin hukuka aykırı olduğundan haberdar olması hâlinde, bu içeriği gecikmeksizin yayımdan kaldırır ve hukuka aykırı hususu ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bildirmekle yükümlü olur. Bu amaçla, yaşanabilecek olası mağduriyetlerin önlenmesinin amaçlandığı görülmektedir.
Bununla birlikte, getirilen yeni düzenleme ile e-ticaret aracı hizmet sağlayıcı, hak sahibinin, fikri ve sınai mülkiyet hakkı ihlaline dair bilgi ve belgeye dayanan şikâyeti üzerine, e-ticaret hizmet sağlayıcının şikâyete konu ürününü yayımdan kaldırmakla yükümlüdür. Bu hükümle, işletmelerin fikri ve sınai haklarının korunmasına verilen önemin yanı sıra, tüketici sağlığı açısından tehdit oluşturabilecek ürünlerin satışa sunulmasının engellenmesi ve işletmeler arasında oluşabilecek haksız rekabetin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.
Sonuç Olarak Hedeflenen Amaç
E-ticaret Kanunu’na getirilen yeni düzenlemelerin, e-ticaret ekosisteminin geleceğini önemli ölçüde değiştireceğini belirtmek. E-ticarette haksız rekabetin, tekelleşmenin ve rekabeti bozucu uygulamaların önüne geçilmesini amaçlayan yeni düzenlemelerin halihazırda yüksek pazar gücüne sahip işletmelerin hareket alanlarının kısıtlanarak denetim ve gözetim altına alınmasını hedeflediği görülür. Ayrıca, Değişiklik Kanunu ile getirilen yeni yükümlülüklerin detaylarını düzenleyen ikincil düzenlemenin e-ticaret uygulamasına açıklık kazandırması beklenmektedir. Rekabet hukuku perspektifinden yaklaşıldığında, yeni düzenlemelerin, rekabet incelemelerinin doğrudan önüne geçecek mahiyette olmadığı değerlendirilse dahi mevcut durum Bakanlık ile Rekabet Kurumu arasındaki yetki paylaşımının hassas bir dengede yürütülmesini gerekli kılacaktır.