
İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, “Türkiye’nin ihracatta rekor seviyede yükselişi ile hedeflerimize ulaşmak için öncelikle kadromuzu genişlettik. Yeni yatırımlarla Ar-Ge birimimizi güçlendirdik. Çalışma şekillerimizi ve stratejimizi, değişen müşteri taleplerinden ve çalışanlarımızdan aldığımız ilhamla, sürekli büyümeyi odağımıza koyarak yeniden şekillendirdik” dedi.
Küçük ölçekli bir atölyede başlayan ve bugün 25.000 m2’lik kapalı alanda endüstriyel mutfak ekipmanları ve cihazları üreticisi olan, Türkiye’nin ve sektörün önde gelen firmalarından İnoksan’ın Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık ile bir araya geldik. HoReCa sektörü, eğitim kurumları ve kamu kuruluşları için profesyonel mutfak ürünleri sunan markanın, ülkemizde elde ettiği başarıyı, global ölçeğe genişletmesini ve ihracat kanalındaki ticaretin adım adım büyümesini konuştuk.
İnoksan olarak 2023 yılı için planlarınız neler?
Türkiye’nin ihracatta rekor seviyede yükselişi ile hedeflerimize ulaşmak için öncelikle kadromuzu genişlettik. Yeni yatırımlarla Ar-Ge birimimizi güçlendirdik. Çalışma şekillerimizi ve stratejimizi, değişen müşteri taleplerinden ve çalışanlarımızdan aldığımız ilhamla, sürekli büyümeyi odağımıza koyarak yeniden şekillendirdik. İş yönümüzün ve gücümüzün önemli bölümünü yurt dışına yönelttik. Pandemi döneminde, Çin’den uzaklaşma ve Türkiye’ye gösterilen ticari rağbet, özellikle ihracat kanalımıza dair planlarımızı yakın vadelere çekmemize ve hedeflerimizi yükseltmemizde etken oldu. Yüzde 30’a yakın hedef büyüttük. Hedeflerimizi gerçekleştirmeye yönelik aldığımız aksiyonların İlk 3 aylık çıktıları, bize doğru yolda ilerlediğimizi gösteriyor. 2023 ve gelecek yıllarımız için ihracat kanalındaki beklentilerimiz İnoksan olarak bizi çok heyecanlandırıyor.
İhracatla ilgili yol haritanızdan bahseder misiniz?
Şu an yüzde 40-45’leri bulan ihracat oranına sahibiz. Planımız, bu oranları 2023 ve gelecek yıllarımız için sürekli artırmak. 2025 yılında, ciromuzun %80’ini ihracattan yapmayı hedefliyoruz.
Mevcuttaki yurtdışı pazarlarımızı değerlendirerek ve potansiyel gördüğümüz pazarları da katarak yolumuza devam edeceğiz. Müşterilerimizle birebir temas edebilmek bizim için oldukça önemli ve önümüzdeki dönemde ziyaretlere daha fazla ağırlık verebilmek adına, ihracat ekibimizi genişlettik. Bu doğrultuda ihracata yönelik aksiyonlarımızın hızlı ve olumlu çıktılarını almaya başladık. Dijital iletişim hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi ancak müşteri ile birebir temas etmek, yüz yüze ilişki kurmak özellikle ilk iletişimde güveni hızlıca inşa edebilmek adına daima daha etkili… Kurulan bu güvenin ticaretimize yansımasını gözlemlemek de çok keyifli… Akabinde girişimlerimiz ve tekliflerimiz artış gösteriyor.
Peki, ihracat ivmenizle birlikte yeni ürün gamı da söz konusu mu?
Farklı birçok ülkeye gidiyoruz ve her ülkenin kendine has ihtiyaçları oluyor. Dolayısıyla buna göre ürünler sunmanız ürünlerinizin özelliklerini bu beklentilere cevap verecek şekilde gözden geçirmeniz gerekiyor. Ayrıca ülkelerin ithal ürün politikaları da bu pazarlara girişi zorlaştırsa da rekabetçi ürünlerimizle bu pazarlara girmeye kararlıyız ve bunda da başarılıyız.
Ağırlıklı olarak hangi ülkelere ihracat yapmaktasınız?
Avrupa ülkelerinin son dönemde öne çıktığını söyleyebilirim. Türki Cumhuriyetler de ihracat ticaretimizin yüksek olduğu bir bölge. Yakın zamanda Özbekistan’da showroom açılışımızı yaptık, orada satış sonrası hizmetler ekibimizi de kurduk, tüm mutfaklarda İnoksan olarak var olmak istiyoruz. Afrika, Singapur bölgesi, uzak doğu ülkeleri yeni rotalarımız…
Özellikle Uzakdoğu bölgesinde müşteri beklentileri farklılaşabiliyor. Dünya genelinde standart ürün öne çıkarken, biz müşteriye özel üretim yapabilme esnekliğine sahibiz. Bu gücümüzü, uzun yıllardır Ar-Ge’ye yaptığımız yatırımlara borçluyuz.
Bu talepleri bayilikleriniz aracılığıyla mı yürütüyorsunuz?
Büyük projeleri, uzman kadromuzla Türkiye’den yönetiyoruz. Yurt dışı ya da yurt içi fark etmez, yerel satıcılarımız ve bayilerimizle de küçük ölçekli sürekli işleri ve perakende işleri yürütüyoruz.
Peki, Amerika için bir çalışmanız var mı?
Sektörde Amerika pazarına girmek konusunda zaten ilk girişimi yapan markayız. Ülkenin prosedürleri kapsamında, tüm belgeleri zamanında aldık ve temsilciliğimizi oluşturduk. Bizden sonra farkına varanlarla birlikte Sektörde öncülük ettiğimiz bir konu olarak, Türkiye’den Amerika’ya ciddi bir yönelme var. Bölgede gerçekleşen fuara sektörümüzden çok sayıda firma katıldı. Amerika artık Türkiye’nin hedef pazarı haline geldi diyebiliriz. Yeni ürünlerle ilgili belge almak iki yıla yakın sürüyor, finans, emek ve sabır istiyor. Beş senedir yaptığımız yatırımların karşılığı olarak, ülkedeki temsilcimizin de katkıları ile, İnoksan markası Amerika’da bilinen bir marka haline geldi.
Yurt dışında satın alma ya da ortaklık düşünceleriniz bulunuyor mu?
Yakın zamanda böyle bir planımız olmamakla beraber, sıfırdan yatırım yapmak öncelikli tercihimiz olmaz, var olana yatırım yaparak ticaretimizi güçlendirmek öncelikli tercihimiz olur diye düşünüyorum.
Halka arzı ne zaman planlıyorsunuz?
Bu konudaki hedefimiz 2025. Dijitalleşmenin de önem kazandığı günümüzde, sistemsel altyapımızı güçlendirerek büyümeye giden yolda sağlam adımlarla ilerlediğimizi söyleyebilirim.
Ekonomik anlamda ülkemizle ilgili gözlemleriniz neler?
Sanayi kısmı şimdilik iyi gidiyor, ama seçimlerden ötürü ve nelerin değişeceği hususu şu aşamada öngörülemiyor. Sektörlerde bu nedenle hafif yavaşlama söz konusu. Yurt dışı sermaye girişinden tutun da içerideki sanayicinin yatırımlarını bekletmesi durumu var. Çok fazla sanayici yeni yatırımlar yapmak istiyor, duyuyoruz. Ancak beklemedeler… Şüphesiz bu durum dünyanın birçok yerinde böyle oluyor. Tüm dünyada olduğu gibi, seçimler ekonominin gidişatını etkileyecektir. Seçim sonucundan bağımsız olarak, üretim ve yatırımın önünün açılacağı hamlelerin önemli olduğuna inanıyorum.
Türkiye’de işsizlik ve istihdam konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Yeni yatırımları ve üretimi teşvik eden uygulamaların, bu konuda olumlu geri dönüşleri olacağına inanıyorum.
Deprem ülkesi olan Türkiye’de bundan sonra sanayileşme nasıl yapılmalı sizce?
Yapılaşma değerlendirilirken şimdiye kadar yapılan planların tekrar ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Sanayi alanlarımızın deprem açısından güvenliği yüksek yerlere taşınması gibi farklı alternatifler değerlendirilebilir, bu dönemde yeni yatırımlar için de sıkı süreçler planlamasını faydalı buluyorum. Tüm Türkiye’de geçerli olacak, depreme ve güvenliğe odaklı yapılandırılacak bu süreç, geleceğe daha güvenli sanayi alanları bırakabilmek açısından son derece değerlidir.