
Türkiye, yenilenebilir enerji alanındaki güçlü potansiyelini değerlendirmeye kararlılıkla devam ediyor. Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir, Türkiye’nin dünya güneş enerjisi üretiminde %1’lik pay hedefi doğrultusunda emin adımlarla ilerlediğini belirtiyor. Özdemir, Türkiye’nin sahip olduğu coğrafi avantajların, uygulanan doğru politikaların ve sektördeki gelişmelerin, ülkemizi dünya güneş enerjisi pazarında önemli bir oyuncu haline getirmek için atılan önemli adımlar olduğunu vurguluyor.
2009 yılında 43 üye ile kurulan GENSED, Türkiye’nin güneş enerjisi sektöründe güçlü bir aktör haline gelmesinde kritik bir rol oynayan öncü bir dernek olarak öne çıkıyor. Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde firmaları bir araya getirerek, sektörde güçlü bir sinerji oluşturmayı başaran dernek, sektördeki iş birliğini güçlendiriyor. GENSED’in temel amacı, yerli üretimi teşvik ederek güneş enerjisi sektörünün sürdürülebilir bir şekilde büyümesini sağlamak için gerekli altyapıyı kurmak. Ayrıca, güneş enerjisiyle ilgili yasal düzenlemelerin şekillenmesine ve sektörün geleceğini güvence altına alacak politikaların oluşturulmasına aktif katkı sunuyor.
Özdemir, GENSED’in bu çalışmalarıyla Türkiye’nin güneş enerjisi sektöründe sürdürülebilir büyüme sağlamada önemli bir rol üstlendiğini ve sektörün güçlü bir sözcüsü olduğunu vurguluyor.
Türkiye, yılda ortalama 114 güneşli gün ile güneş enerjisi üretiminde oldukça yüksek bir potansiyele sahip. Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgeleri, güneş ışınlarını en verimli şekilde alan bölgeler olarak öne çıkarken, Doğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgeleri de bu potansiyele önemli katkıda bulunuyor. GENSED Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir, Türkiye’nin bu avantajlı coğrafi konumunu etkili bir şekilde değerlendirerek, güneş enerjisi kapasitesini artırabileceğini ve bu sayede küresel pazarda lider bir oyuncu haline gelebileceğini belirtiyor.
Özdemir, Türkiye’nin güneş enerjisinden elde edeceği kazançları artırmak için yatırımların daha fazla yapılması gerektiğini vurguluyor. Bu avantajların doğru stratejiler ve politikalarla desteklenmesi durumunda, Türkiye’nin yalnızca bölgesel bir güç olmanın ötesine geçerek, küresel bir güneş enerjisi lideri olma potansiyeline sahip olduğunu ifade ediyor.
Dünya genelinde 2024 yılında yaklaşık 650 GW güneş enerjisi santrali (GES) inşa ediliyor. Türkiye ise bu yıl 5 GW’a yakın bir GES kurulumunu tamamlayacak. Oysa Türkiye, güneşlenme saatleri, iklim avantajı ve değer zincirindeki ekipmanları yerli olarak üretme kapasitesiyle, ayrıca EPC firmalarının hızlı hareket edebilme kabiliyetiyle, dünya pazarında %1,5-2’lik bir payı hak ediyor. Bu da yılda 10 GW’ın üzerinde GES kurulumu yapılabileceğini gösteriyor.
Firmalarımızın yurtdışı projeleriyle birlikte bu potansiyel, yıllık 5-6 milyar doların üzerinde bir ekonomik büyüklük yaratabilir. Bu durum, küresel karbon emisyonlarını azaltmaya katkı sağlarken, istihdam ve ihracat gelirlerini de artıracaktır.
YEKA ihalelerinde artık “yerli malı kullanım karşılığı tahsis” yerine “yurt içinde üretim karşılığı tahsis” modeli uygulanıyor ve tekliflerin değerlendirilmesinde “ekonomik açıdan en avantajlı” yerine “şartnamede belirtilen kriterler çerçevesinde en uygun” projeler seçiliyor. GENSED olarak bu değişikliklerin planlı yapılması gerektiğini savunuyoruz ve yerli üretimin teknolojiyle desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Dünyada p-tipi hücreler yerini n-tipi hücrelere bıraktı, bu geçişe Türkiye’nin de uyum sağlaması büyük önem taşıyor. N-tipi hücreler, Türkiye ikliminde %10 daha verimli çalışarak sanayicilere avantaj sağlayacaktır.
YEKA projeleriyle birlikte, “yurt içinde üretim karşılığı tahsis” gibi yenilikçi yaklaşımlar da devreye girdi. Bu stratejilerle, yerli üretim güçlenirken Türk mühendislik gücü dünya çapında tanınıyor. Türkiye, Avrupa, Afrika ve Suudi Arabistan gibi pazarlarda elde ettiği başarılarla güneş enerjisi alanında önemli bir oyuncu haline gelmeyi başardı.
Türkiye’nin sahip olduğu yerli mühendislik gücü, dünya genelinde büyük projelere imza atıyor. Türk mühendislerinin güneş enerjisi alanındaki başarıları, Türkiye’yi bu sektörde güçlü bir oyuncu haline getiriyor. Özellikle Avrupa, Afrika ve Suudi Arabistan’da yürütülen projeler, Türkiye’nin bu alandaki başarısını dünya çapında kanıtlıyor. Özdemir, bu başarıların Türkiye’nin global pazardaki konumunu daha da güçlendireceğini vurguluyor.
Özdemir, Türkiye’nin bu sektördeki başarısının devlet desteğiyle daha da artacağını belirtiyor. “Devletin sağladığı destekler ve yerli üretim kapasitemizle güneş enerjisi sektöründe dünya çapında başarılar elde etmek için gerekli tüm unsurlara sahibiz” diyor.
Türkiye, güneş enerjisi sektöründe yabancı yatırımcılar için de cazip bir ülke olma özelliğini sürdürüyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın başlattığı HIT-30 (High Tech Türkiye) teşvik programı, yeşil enerji sektöründe yapılan yatırımları hızla artırıyor. Özellikle batarya üretimine sağlanan teşvikler, Türkiye’yi global yatırımcılar için çekim merkezi haline getiriyor.
Yatırımcılar için güvenli ve istikrarlı bir ortam yaratmanın önemine dikkat çeken Özdemir, “15-20 yıl boyunca öngörülebilir bir yatırım ortamı sağlamak, sektördeki başarımızı artıracak ve Türkiye’yi global pazarda lider ülkeler arasına sokacaktır” diyor.
GENSED, güneş enerjisi sektöründe yasal düzenlemelerin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla aktif bir rol üstleniyor. Sanayi Bakanlığı’nın teşvik programları gibi önemli mevzuat değişikliklerinde derneğin görüşleri alınıyor ve bu katkılar, sektördeki yasal süreçlerin hızlanmasına yardımcı oluyor. Özdemir, imar, ruhsat ve ÇED süreçlerinin daha hızlı bir şekilde ilerlemesinin, güneş enerjisi sektörünün büyümesini hızlandıracağını belirtiyor.
Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisinden daha fazla yararlanmasının, dışa bağımlılığı azaltırken ihracat ve istihdamı artıracağını vurgulayan Özdemir, bu adımların Türkiye’nin ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını belirtiyor.
Güneş Enerjisinde Parlak Bir Gelecek…
Özdemir, Türkiye’nin güneş enerjisi sektöründeki geleceğinin son derece umut verici olduğunu vurguluyor. Mevzuatların sürekli güncellenmesi ve bakanlıklarla yapılan iş birliğinin güçlenmesiyle sektörün hızla büyümeye devam edeceğini belirten Özdemir, “Yerli üretimi destekleyip yatırımları artırarak, Türkiye’yi bu alanda global bir lider konumuna taşıyacağız” mesajının altını çiziyor.
Dünya, fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçiş yaparken, Türkiye bu dönüşümde lider ülkeler arasında yer almayı hedefliyor. Dijitalleşme ve elektrikli araçlarla birlikte fosil yakıtların yerini yeşil enerji alıyor. Türkiye’nin bu alandaki sanayi altyapısı, rekabetçi iş gücü ve coğrafi avantajları, ülkemizi yenilenebilir enerji alanında küresel bir lider yapma yolunda önemli fırsatlar sunuyor.
Özdemir, GENSED’in desteğiyle Türkiye’nin güneş enerjisi alanındaki dönüşümün merkezinde yer alacağını ve bu sürecin hem enerji bağımsızlığımıza hem de küresel liderlik hedefine katkı sağlayacağını vurguluyor. Türkiye’nin kazandığı ivmenin ülkemizi gelecekte dünya enerji sahnesinde lider ülkelerden biri yapacağına inandığını belirterek, “Geleceğin enerjisini şekillendiren ülkeler arasında yerimizi alacağız” diyerek sözlerini noktalıyor.