TUSAŞ MOTOR SANAYİİ A.Ş. (TEI) YÖNETİM KURULU BAŞKANI VE GENEL MÜDÜRÜ PROF. DR. MAHMUT F. AKŞİT
ÜZERİMİZE DÜŞENİ GURURLA YAPMAYA DEVAM EDİYORUZ!
Ürettikleri tüm millî projelerde 83 milyonun desteğini hissettiklerini vurgulayan TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. (TEI) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut F. AKŞİT, heyecanla her koşul altında çok çalıştıklarını, belirlenen hedeflere zamanında ulaşacaklarını dile getirdi.
Pandemi sürecinden en çok etkilenen sektörlerden biri olan havacılık sektöründe önemli işlere imza atan TEI dünyanın önemli motor programlarının en büyük tedarikçisi olma özelliğini sürdürüyor. Süreçte aldıkları önlemleri, küresel rekabetteki konumlanmalarını ve güncel projelerini TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. ( TEI ) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut F. AKŞİT ile konuştuk.
Pandemi süreci çalışmalarınızı nasıl etkiledi? Süreçte ne tür önlemler aldınız?
Covid-19 salgınının dünya genelinde pandemi halini alması ile beraber TEI olarak kriz yönetimi için gerekli tedbirleri kademeli olarak devreye almaya başladık. Türkiye’de hiç vaka görülmeden, Şubat ayının başında uygulamaya başladığımız önlemleri, gerekli gördüğümüz her alanda hayata geçirdik.
Aldığımız tedbirlerden kısaca bahsedecek olursak, ilk olarak kampüs girişlerimizde ateş ölçümlerini başlattık. Ülkemizde vakalar görülmeye başlamadan 1 ay önce tüm eğitimleri, ziyaretleri ve seyahatleri iptal ettik. Bu önlemleri almaya başladığımızda toplantılarımızı da maske takarak gerçekleştirmeye başladık. Ülkemizde görülen vaka sayılarının artmasıyla, tedbirlerimizi de sıkılaştırdık. Toplantılarda maske takma zorunluluğumuzu fabrika genelinde maske takılması olarak güncelledik.
Yemekhanelerimizi ve sosyal tesislerimizi salgın riski normale dönene kadar kapatarak kumanya dağıtımına geçtik. Personel servislerimizde de Covid-19 kapsamında önlemler alındı. Evden çalışma sistemi ve seyreltilmiş çalışma düzeni gibi çeşitli yeni düzenlemeler gerçekleştirdik.
Daha etkili bir mücadele sürdürmek adına çalışma alanlarımızda kontrollü bölge uygulaması başlattık. Çalışanlarımız kendileri için belirlenen bölgelerde mesailerine devam ediyor ve bu sayede pozitif vaka görülmesi durumunda önlemleri, testleri ve karantina uygulamasını yalnızca bu bölgeyi kullanan çalışanları kapsayacak şekilde uygulayarak olası bir vaka durumunda salgının şirketimiz içinde yayılımının ve etkisinin kısıtlı kalmasını sağlamış durumundayız. TEI Eskişehir yerleşkesi ve İstanbul ile Ankara ofislerimizde, toplamda 3000’e yakın çalışanımız bulunmakta. Bugüne kadar toplam vaka sayımızın 20 civarında kaldığı bilgisini sizlerle paylaşabilirim. Şirketimizdeki bütün faaliyetleri kontrollü bir şekilde devam ettirdik, Sayın Cumhurbaşkanımızın Covid-19 salgını ile ilgili yaptığı açıklamalar ile de tedbirlerimizi güncel tutarak çalışmaya devam ediyoruz.
Bu süreçte üretim, insan kaynakları ve satış politikalarınız nasıl şekillendi?
TEI olarak, kontrollü sınırlama uygulamasıyla bu süreci geçirmeye devam ediyoruz. Ülkece gösterdiğimiz gayret ve aldığımız önlemler, vaka sayılarındaki artışların kontrollü seyretmesinden de görüleceği üzere oldukça etkili. TEI olarak, uzun vadeli çözümler ile ilerlemenin ülkemizin üretim potansiyeli ve refahı adına daha hayırlı olacağı düşüncesiyle önlemlerimizi alarak üretimi aksatmadan çalışmaya devam ediyoruz. Yalnızca, dünya genelinde vaka sayılarının çok hızlı bir şekilde arttığı dönemde, bazı bölümlerimizde 2 haftalık bir duraksama sürecine girdik. Bu iki haftalık duraksama sürecimizde de hâlihazırda çalışmaya devam ettiğimiz yabancı firmalar tamamen kapanmış durumdaydı. Bu zaman dilimini atlattıktan sonra kontrollü bir şekilde çalışmaya ve üretmeye devam ettik.
Bu zorlu süreçte aldığımız önlemlerle, çalışanlarımız ile birlikte göğüs gererek, bu süreci hep birlikte atlatma hedefiyle ilerliyoruz. Dünyada rakibimiz pozisyonunda bulunan ve Covid-19 sürecinde ayakta kalamayan firmalardan kalacak olan boşlukları fırsata çevirmeyi hedefliyoruz.
Pandemi sürecinde, devletimizin sunduğu kısa çalışma ödeneği desteğinden şirketimiz de yararlanıyor. Dünya piyasalarındaki genel daralma ile beraber aldığımız bu destek ile kısmi çalışma sürecine geçtik. Bu şekilde pandemi sürecinde şu ana kadar toplu bir işten çıkarma yapmadık, yapmayı da düşünmüyoruz. Covid-19 sürecinde, askerlik ve emeklilik ile ilgili iki uygulama gerçekleştirdik. Zorunlu askerlik görevini henüz tamamlamamış olan arkadaşlarımızdan rica ederek onları askere gönderdik. Aynı şekilde emekliliğe hak kazanmış çalışanlarımızdan emekli olmalarını rica ettik. Devam etmekte olan işlerimizin pandemi süreci ve sonrasındaki olası etkileri ortadan kalkana kadar 3000’e yakın çalışanımızla karşılıklı anlayış ve şeffaflık ilkeleriyle ülkemiz için üretmeye devam etmek hedefiyle çalışmalarımızı sağlıklı bir şekilde sürdürüyoruz.
Yeni konjonktürde küresel rekabette nasıl konumlanacaksınız? İhracat ve iç pazar dengeniz yeni normalde nasıl oluşacak?
Pandemi sürecine ciddi bir büyüme ve güçlenme yaşadığımız sürecin ardından girmiş olmamızı bir şans olarak değerlendirebiliriz. Pandemi sürecinden en çok etkilenen sektörlerden biri olan havacılık sektöründe yer almamıza rağmen TEI olarak, pandeminin dünya genelindeki uzun vadeli etkilerini göz önünde bulundurarak, bu krizin de fırsata çevrilebilecek yanlarını araştırmaya, bu konularda çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Pandeminin çıkış noktası olan Çin ile çok büyük hacimde işler yapan şirketler gördü ki tedarik zincirinde bir noktaya ağırlık vermek, o ülkede üretimin durması gibi durumlar söz konusu olduğunda şirketlere çeşitli zorluklar yaşatabiliyor. Salgın, uluslararası anlaşmazlıklar gibi konularla tedarik zincirinde bir aksama olmasının şirketlere ve ülkelere yaratacağı zorluklar bu süreçte bir kez daha görülmüş oldu. Bu krizde de alınan derslerle, ihtiyaç duyulan kritik parçalar için sadece Çin’e bağlı olan firmalar, tedarik konusunda alternatifler aramaya yöneldi. İşte bu noktada da Türkiye’nin pozisyonu çok önemli bir yere sahip. TEI olarak biz, sahip olduğumuz 35 yıllık bilgi, tecrübe, nitelikli iş gücü ve LEAP, GEnx gibi dünyanın en önemli motor programlarının en büyük tedarikçisi olma kabiliyetimiz ile birçok firmanın alternatif tedarikçisi olabiliriz. Bu doğrultuda TEI olarak bugün hâlihazırda sektörümüzde ana motor üreticilerinin altındaki birinci kademe tedarik zincirinde yer almaya devam ediyor ve en üst kademeye çıkmak için çalışmalarımızı da büyük bir gayretle sürdürüyoruz.
Orta Menzilli İlk Gemisavar Füze Motoru projeniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Türkiye’nin Orta Menzilli İlk Gemisavar Füze Motoru TEI-TJ300, yaklaşık 2 senelik bir çalışmamızın ürünü. ROKETSAN’ın geliştirdiği bir orta menzilli gemisavar füzesi için TÜBİTAK’ın destekleriyle tamamen yerli ve millî imkânlarla ürettiğimiz motorumuz, 30 kilogramdan daha az ağırlığa sahip ve 25 cm’den küçük dar bir çapta olup, 1300 Newton itki ve yaklaşık 400 beygir güç üretebilen dünyadaki ilk turbojet motor olma özelliğine sahip. 19 Haziran 2020 tarihinde Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’ın teşrifleriyle Eskişehir yerleşkemizde ateşlemesini gerçekleştirdiğimiz motorumuz ayrıca birçok farklı platforma entegre edilebilir. Fiziksel olarak oldukça küçük olan TEI-TJ300 motorumuzun aynı zamanda tüm donanım, yazılım ve test sistemlerini de TEI olarak kendimiz geliştirdik.
Başta Turboşaft Motor Geliştirme ve Turbodizel Havacılık Motoru olmak üzere diğer güncel projeleriniz hakkında gelinen son nokta itibariyle bilgi verebilir misiniz?
TEI olarak, küresel ölçekte lider bir motor şirketi olma misyonu doğrultusunda, devletimizin stratejileri ve vizyonuna bağlı olarak, yüksek imalat teknolojileri ve özgün tasarımlara sahip motorlar üretme gayesiyle motor projelerimizi geliştirme ve geliştirmiş olduğumuz projeleri de ürüne dönüştürme gayretindeyiz.
Genel Maksat Helikopteri Programı (GMHP) kapsamında motordan sorumlu proje ortağı olan TEI, T-70 platformlarına güç veren T700-TEI-701D motorunun hem lisanslı üreticisi hem de bu motorlar için idame-işletme sorumluluğuna da sahip olacaktır. GMHP kapsamında TEI, motorun %50’nin üzerinde modül ve parçasını üretmektedir. Aynı zamanda motorun nihai montaj ve testlerini de Eskişehir tesislerimizde gerçekleştiriyoruz. Bildiğiniz üzere, 13 Aralık 2019 tarihinde motorun ilk çalıştırılması başarıyla tamamlanmıştı. 2020 yılının sonuna kadar 25 adet motorun Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’ne teslimatı hedeflenmekte olup, 14 adetinin teslimatı gerçekleştirilmiştir.
Yerlileşme ve millîleşme çalışmaları kapsamında, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nin geliştirmekte olduğu GÖKBEY helikopterine entegre edilecek türbinli motoru üretmek üzere Turboşaft Motor Geliştirme Projesi çalışmalarına 8 Mart 2017 tarihinde resmi olarak başlanmıştı. 2017 yılında ilk prototip imalatı ve ateşlemesi gerçekleştirilen ülkemizin ilk millî helikopter motoru olacak TS1400 Turboşaft Motoru’na giden yolun önemli kilometre taşlarından birisi olan Çekirdek Motor Testi kabul sürecini, gerçekleştirdiğimiz 200’den fazla testin ardından Savunma Sanayii Başkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri temsilcilerinin katılımları ile 2019 yılının son günlerinde başarıyla gerçekleştirdik. Projemizle ilgili en son gelişme ise Tekfen Mühendislik ile imzaladığımız test altyapıları sözleşmesi oldu. Haziran ayının sonlarında imzaladığımız sözleşme ile Tekfen Mühendislik, Turboşaft Motor Geliştirme Projesi kapsamında kuracağımız test sistemlerinin detay tasarımlarını, tedarik süreçlerinin teknik yönetimini ve montaj, test ve devreye alma aşamaları için süpervizörlük hizmetlerini sağlayacak.
Pistonlu motorlar grubumuzun mihenk taşı olan Operatif İHA Motor Geliştirme Projesi serüvenimizden kısaca bahsedecek olursak, orta irtifada uzun uçuş süreleriyle hizmet veren MALE sınıfı İHA’lara entegre edilmesi amacıyla, Türkiye’nin ilk yerli ve millî havacılık motorunu geliştirmek üzere Savunma Sanayii Başkanlığımızın destekleriyle 2013 yılında çalışmalara başladığımız TEI-PD170 motorumuzun 30 Ocak 2017 tarihinde ilk çalıştırılmasını başarıyla gerçekleştirmiştik. 2017 yılı içerisinde devam eden yoğun çalışmalarımızın akabinde aynı yılın Kasım ayında ise 172 HP (±2) güç üretme kapasitesine sahip olan ilk motorumuzun Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’ne teslimini gerçekleştirmiştik. Motorumuz 27 Aralık 2018 tarihinde TUSAŞ’ın ANKA platformuyla tarihi ilk test uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. 23 Kasım 2019 tarihinde ise Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ile imzaladığımız sözleşme kapsamında da seri imalat teslimatlarımıza başladık, 2020 yılı sonuna kadar 40 adet motorumuzun teslimini gerçekleştireceğiz. Kalibrasyon ve test faaliyetlerinde ise motorumuz 6500 saati geride bıraktı. Hâlihazırda yerlilik oranı %95’i geçen TEI-PD170 motorumuzun sahip olduğu nitelikler ile yola çıkarak geliştirdiğimiz, pistonlu motorlar grubumuzun bir diğer önemli üyesi olan TEI-PD222 motorumuz ise 225 beygirlik kalkış gücüyle, MALE (Medium Altitude Long Endurance) sınıfı insansız hava araçlarının güç ihtiyacını karşılamak üzere geliştirilmeye devam etmektedir.
TÜBİTAK’ın destekleriyle geliştirdiğimiz bir diğer mühim projemiz ise, TEI-PG50 iki zamanlı boksör tipi benzinli insansız hava aracı motorumuzdur. TEI-PG50 motorumuz, 50 HP (±2) güç üretmekte olup, 16.000 ft. irtifada operasyon kabiliyetine sahiptir. Platform üreticisine teslim ettiğimiz ilk motorumuzla gerçekleştirilen yer testlerinin ardından, teslim ettiğimiz ikinci motorla yapılan uçuş testleri de başarı ile tamamlandı. Ayrıca, seri üretim aşamasına hazırlık olarak 3 adet daha üretilen TEI-PG50 motorumuz sahip olduğu nitelikler ile benzer amaçlar için kullanılan mevcut İHA motorlarına göre daha yüksek güç/ağırlık oranı sunmakta.
İhracata konu ürünleriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
1985 yılında, Hava Kuvvetlerimizin vurucu gücü olan F16 platformlarına güç veren F110 motorlarının montajı için kurulan şirketimiz, zaman içinde kazandığı kabiliyetlerle imalata, bakım-onarım-revizyona ve Ar-Ge faaliyetlerine başlamış, günümüzde havacılık motorlarıyla ilgili tüm faaliyet alanlarında Türkiye’nin en önemli şirketlerinden biri konumuna gelmiştir. Yalnızca yurt içinde değil dünya çapında da yükselen bir değere sahip olan TEI, uluslararası standartta, güvenilir, yüksek kaliteli üretimiyle kendini küresel pazarlarda kanıtlamıştır. İmalat faaliyetlerimizde, dünya çapında yaygın şekilde kullanılan 50 farklı havacılık motoru programı için 1500’ü aşan farklı parça adedine ulaşmış durumdayız. İmalattan satış rakamlarımızın toplam ciromuz içindeki payından bahsedersem ihracata konu ürünlerimizin şirketimiz için ne denli önemli olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Geçtiğimiz sene dünyanın en büyük motor üreticileri için ürettiğimiz parça ve modül satışlarından elde ettiğimiz tutar, toplam satışlarımızın yaklaşık %80’ine denk geliyor. İmalatımızın %50’si ise yeni nesil olarak adlandırılan motor programları için gerçekleşmekte. TEI için ihracata konu ürünler ne kadar önemliyse uluslararası motor programları için TEI’nin iş yükü de “Tier 1” olarak sınıflandırabileceğimiz üst düzey motor üreticileri için o kadar önemli. Özellikle, Airbus A320 Neo, Boeing 737 Max ve COMAC 919 uçaklarına güç veren LEAP motoru için ürettiğimiz 40’tan fazla parça çeşidi ile bu motor programı için dünyanın en büyük tedarikçisiyiz. Yine GEnx motorları için de benzer durum söz konusu. Son 3 yıl içinde OEM’le tarafından iki kere dünya çapında “En İyi Tedarikçi Ödülü”ne layık görülmemiz de parça ve modül imalatı alanında ne kadar ileri bir noktada olduğumuzu kanıtlar nitelikte. Global sivil havayolu ulaşımının Covid-19 salgını sebebiyle sekteye uğraması sektörümüzü yavaşlatmış olsa da günümüzde havayolu taşımacılığının bir lüks değil zorunluluk haline geldiğini değerlendirdiğimizde, pandemi sonrası sektörümüzün hızla kaldığı yerden devam edeceğine inanıyoruz.
Geçtiğimiz 6 senede farklı konfigürasyonlarda 9 millî motor projesi geliştirdik. Geliştirmekle kalmadık; ürettik ve çalıştırdık. Yani projelerimiz masa başında kalmadı, tamamının üretimini de gerçekleştirdik, hatta 4’ünün seri imalatına başladık. Kısa bir süre içinde inşallah bir tanesinin daha seri imalatına başlayacağız. Tüm millî projelerimizde arkamızda duran 83 milyonun, bu projelerin göklerle buluşması için sabırsızlandığını iyi biliyoruz ve biz de bu heyecanla her koşul altında çok çalışıyor, hedeflenen zamanlarda hedeflediğimiz sonuçlara ulaşacağımız bilinciyle, üzerimize düşeni gururla yapmaya devam ediyoruz.
TEI’YE 3. KEZ “EN İYİ İŞVERENLER” (BEST EMPLOYERS) – ÇALIŞAN BAĞLILIĞI ÖZEL ÖDÜLÜ!
Liderlik, çeviklik ve yetenek odağına ilişkin yenilikçi bir yaklaşımla yürütülen projeler sonrasında TEI, çalışan bağlılığını “En İyi İşverenler” seviyesine taşıdı. “Çalışan Memnuniyeti” Türkiye genelinde %73, iken, TEI %89 ile zirveye koştu. Benzer şekilde “Çalışan Bağlılığı” Türkiye genelinde %55 iken, TEI %74 ile bu kategoride “En İyi İşverenler” arasında 3’üncü kez özel ödüle layık görüldü.
Ödülü tüm TEI çalışanları adına alan TEI Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut F. Akşit, “Gerçekleştirdiğimiz İnsan Kaynakları projelerinde çalışanlarımızın görüşünü ve beklentilerini almak için uygun ortamlar sağlıyor, odak grup görüşmeleri gerçekleştiriyoruz. Çalışanlarımızın gelişim alanlarına ve kariyer planlarına yönelik eğitimler planlıyoruz. Yöneticilerimizin yetkinliklerini değerlendiriyor ve gelişimlerini takip ediyoruz. Çok yönlü olarak tüm kademelerde geribildirim sürecinin çalışmasına önem veriyoruz. Tanıma, Takdir ve Ödüllendirme sistemlerimizi son yıllarda yeniledik ve işletiyoruz. Başarılı çalışanlarımızı üst yönetimimizin ve kalabalık bir şirket katılımının olduğu törenlerle ödüllendiriyor ve başarılarını şirket geneline duyuruyoruz. Ayrıca çalışanların birbirini ödüllendirdiği bir “Çalışan Ödülleri” sistemimiz var. Bu ödül tipinde çalışanlar çalışma arkadaşlarını ödüle aday gösteriyor ve yine çalışanlardan oluşan bir ödül komitesi ödüllendirilecek çalışanları belirliyor.” dedi.
Millî motor projeleri için çalışmaların hızla sürdüğünü belirten Akşit, “35 yıllık tecrübemizle sektörde lider olan şirketimizde heyecanımızı paylaşacak, özgün motor projelerimizde bizimle birlikte çalışacak yetenekli mühendis arkadaşlarımızı da bekliyoruz. Biz, bu ödülün alınmasını tüm TEI çalışanları ve yöneticileri ile birlikte başardık. Aramıza yeni katılacak arkadaşlarla da birlikte başarmaya devam edeceğiz.” dedi.