ABD’de başlayan bankacılık krizi sonrası gözlerin çevrildiği Fed, piyasa beklentisi doğrultusunda 25 baz puanlık faiz artışına giderek faiz oranını %4,75 – %5,00 aralığına yükseltti.
Beklentiye paralel gelen Fed’in faiz kararı sonrası piyasalardaki risk iştahı artarken Fed Başkanı Powell’ın konuşması sonrası ise piyasalardaki risk iştahı bir miktar törpülendi. Powell, faiz kararı sonrası yaptığı konuşmada bilançolarını ciddi şekilde azaltma sürecine devam ettiklerini belirterek enflasyonun yüzde 2 hedefine geri getirmeye güçlü şekilde bağlı olmaya devam ettiklerini dile getirdi.
Avrupa Merkez Bankası’nın enflasyonu düşürmek adına attığı adımlardan vazgeçmeyerek 50 baz puanlık faiz artışına gitmesine karşın Fed, istihdam ve saatlik kazançlar verilerinin güçlü seyretmeye devam etmesine rağmen bir miktar yumuşadı. Fed’in güvercin bir politika izlemesinde ABD’de başlayan ve Avrupa’da Credit Suisse’in UBS tarafından 3,2 milyar dolara satılmasına kadar giden bankacılık krizi etkili oldu.
Elinde uzun vadeli hazine tahvili gibi enstrümanlar bulunan ve aynı zamanda ABD’nin en büyük bankalarından biri olan Silicon Valley Bank’ın (SVB) Fed’in faiz artırım sürecine girmesiyle birlikte ellerindeki tahvillerden zarar yazması ve sonrasında yaşanan mevduat çıkışları SVB için sonun başlangıcı oldu. Silicon Valley Bank’ın batmasının ardından ABD Hazine Bakanı Yellen’ın batan bankaları kurtarmayacaklarını açıklaması 2008’deki gibi bankacılık sektöründe sistematik bir riskin oluşabileceği beklentisini artırırken Avrupa tarafına da sıçramasını sağladı. Bu gelişmelerin ardından bankalardaki mevduatların güvende oluğuna dair açıklamalar gelse de piyasalar tarafından Fed’in daha güvercin bir politika izleyebileceği beklentisini gideremedi.
2022 yılının Haziran ayı enflasyon verisiyle birlikte yıllık bazda %9,1’e kadar yükselen ABD TÜFE verisi sonrası enflasyonun geçici olacağını öngördüğü ve geç aksiyon aldığı için okların hedefi olan Fed, bu toplantıda önceliği enflasyonda tutarak 25 puanlık faiz arıtışı yönünde karar aldı. Faiz kararı sonrası dolar endeksi 101,9 seviyesine kadar geri çekilirken EURUSD paritesi 1,093 seviyesinin üzerini test etti. Dolar endeksindeki geri çekilmeyle birlikte değerli metallerde de pozitif hareketler yaşandığı görüldü. Bu kapsamda altın 2.000 doların üzerini test ederken gümüş ise 23,25 seviyesinin üzerini gördü.
Bu gelişmeler çerçevesinde önümüzdeki dönemde ABD’den gelecek veriler ve Fed yetkililerinden gelecek açıklamalara ek olarak bankacılık sektöründeki gelişmeler de ön planda olacak. Bankacılık krizinin diğer küçük ve orta ölçekli bankalara yayılarak derinleşmeye devam etmesi Fed’in faiz kararlarında önceliğin değişmesine ve bekle gör politikası izlemesine neden olabilir. Fed’in faiz artırım hızını ve faiz tavanını piyasa beklentisinin altında tutması, güvenli liman olarak görülen değerli metallere olan ilgiyi artırabilirken, dolar endeksindeki geri çekilme hızlanabilir. Buna karşın atılan adımlarla birlikte bankacılık sektöründe yaşanacak normalleşme, yumuşak iniş için yol bulmaya çalışan Fed’in odağını tekrardan yüksek seyreden enflasyona çevirebilir. Piyasalar 3 Mayıs’taki Fed kararında herhangi bir faiz artışı beklemezken 2023 yılı için medyan beklenti ise %5,1 seviyesinde.