
İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Türkiye’yi 59 yıl önce çevre dostu ve sağlıklı yalıtımla tanıştıran lider marka İzocam olarak, yapımında geri dönüşümlü malzemelerin de kullanıldığı, insan sağlığına zarar vermediği ve çevre dostu olduğu kanıtlanmış ürünlerimizle sürdürülebilir geleceğe katkı sağlarken, attığımız her adımla karbon ayak izini azaltmakta kararlıyız! 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefimiz doğrultusunda sürdürülebilirliğe katkı sağlayan uzun vadeli hedeflerimizi hayata geçirebilmek için aksiyonlarımız devam etmektedir. Üretim ve yatırım stratejimizin merkezinde sürdürülebilirlik hedeflerimiz yer almaktadır. Seragazı emisyonlarımızın azaltılması, su tüketimlerinin ve atıksu oluşumlarının sınırlandırılması, alternatif hammadde kaynaklarının üretim süreçlerine adapte edilmesi ve döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak birçok proje çalışması 2030 yılı ve 2050 yılı sürdürülebilirlik hedeflerimize uyum sağlamak için detaylı programlar halinde ele alınmaktadır” dedi.
İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, İkiz Dönüşüm – Sürdürülebilirlik ve Dijitalleşme ile ilgili yol haritalarını şöyle aktardı; “Doğadan ilham alarak doğal olanı destekleyen İzocam, ülkemizdeki yasaların zorunlu tutmamasına rağmen, yapımında geri dönüşümlü malzemeler kullanılan, insan sağlığına zarar vermediği ve doğa dostu olduğu kanıtlanmış ürünler sunmaktadır. Çevre dostu malzemeler içeren İzocam mineral yünler, dünyada en çok bilinen ve en güvenilir ürünler arasında yer almaktadır. Üretiminde yüzde 80’e kadar “yedinci doğal kaynak” olarak adlandırılan geri dönüştürülmüş malzeme kullanarak atık yönetimini zirveye taşıyan firmamız, yerel ve en az yüzde 30 oranında geri-dönüştürülmüş içeriğe sahip ürünleriyle sürdürülebilirliğe hizmet ederken, ürünlerinin içeriği ile de tüm canlılara ve doğaya sağlıklı bir yaşam imkanı sunmaktadır. İzocam Taşyünü ve Camyünü, üretiminde kullanılan geri dönüştürülmüş malzemeler sayesinde, binaların yeşil bina sertifikasyon değerlendirmelerinde, projelere ek puan kazandırarak LEED – BREAM ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca verilmeye başlanan Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi “YeS-TR” gibi yeşil bina sertifikalarının alınmasına katkı sağlamaktadır. Ayrıca EPD belgeli camyünü, taşyünü ve ekstrüde polistirenden ürünlerimiz yalıtım ürünlerinden puan alımını garanti etmektedir.
İzocam olarak, geçen yıl önemli bir sosyal sorumluluğu gerçekleştirmek amacıyla sosyal ve çevresel açıdan önemli bir hedef belirledik ve “Zero Waste to Landfill” (Toprağa Sıfır Atık) politikasına imza attık. Sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında 2023 yılı sonu itibariyle imza attığımız bu politika ile çevreye karşı olan duyarlılığımızı bir adım daha ileriye taşıdık. Böylece, yıllardır atık yönetimi uygulanan tesislerimizde, proses hurdalarının da enerji üretimi için kullanıma geçirilmesi hedeflerimize ulaştık. “Zero Waste to Landfill”; atık oluşumunun azaltılması, atıkların yeniden kullanılması ve geri dönüştürülmesi gibi sürdürülebilir uygulamalar yoluyla mümkün olduğunca fazla atığı atık depolama alanlarından uzaklaştırmayı ifade etmektedir. Bu politika ile proseslerimizden oluşan atıkları minimize etmekte, tekrar kullanmakta, tekrar kullanamadığımız geri dönüştürülebilir atıklarımızın kaynağında ayrı toplanıp geri dönüştürülmesini, geri dönüştürülemeyen atıklarımızın ise enerji olarak geri kazanılmasını sağlamaktayız. Böylece atıklarımızı sürdürülebilir bir yaşam döngüsüne sokmaktayız. Tesislerimizde çıkan atık türleri ve “Zero Waste to Landfill” kapsamında değerlendirildiğimiz atıklar; plastik, kağıt, karton, tahta, metal, elektronik atık, varil, atık yağ, kimyasallar ile kontamine olmuş atıklar ve proses hurdaları kapsamaktadır. Tüm atıklar dokümante edilmiş atık yönetimi süreç ve prosedürlerini etkin bir şekilde yerine getirerek lisanslı firmalara gönderilmektedir. Bunlar arasında yer alan plastik, kağıt, karton, tahta, metal, elektronik atık, varil ve atık yağlar tekrar kullanım amacıyla geri dönüşüme gönderilirken, prosres hurdaları, kimyasallar ile kontamine olmuş atıklar da enerji üretimi için kullanılmaktadır. İzocam olarak, Türkiye için yasal bir zorunluluk olamayan “Zero Waste to Landfill” projesi ile sadece hedeflerimizden birini gerçekleştirdiğimiz için değil, aynı zamanda şirket olarak sahip olduğumuz yüksek çevre bilinci hedefimize ulaşmanın gururunu yaşamaktayız.
Atık yönetimindeki tutumumuzu tesislerimize de yansıtmaktayız. Tüm tesislerimiz “Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi” ile faaliyet göstermektedir. İlk olarak 2021’in Temmuz ayında İzocam Tarsus Tesisi’mizin aldığı bu belgeyi, 2022 yılı itibariyle tüm tesislerimiz almaya hak kazanmıştır. T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen bu belge; tesiste, temel seviyede israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesini veya asgariye indirilmesini, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanmasını ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan bir dizi sürecin tamamlanmış olduğunu ifade etmektedir.
“Bugünlere yalıtım, yarınlara yatırım” mottosu ile ürünlerimizin içeriğinden, ambalajına kadar her detayda sürdürülebilirlik katkısını ön planda tutan çalışmalar ve yatırımlar gerçekleştirmekteyiz. Ürün ambalajlarımızın tasarımını Birleşmiş Milletlerin (BM) Sürdürülebilir Kalkınma için belirlediği küresel hedeflere olan katkısını vurgulayacak şekilde 2020 yılında yenilemiştik. Ayrıca daha az boya ve plastik kullanarak, ambalaj boyları ve kullanılan paketleme miktarlarını yeniden düzenleyerek çevre dostu bir ambalajlama elde etmiştik. Şimdi bunu bir adım daha öteye taşıdık ve içeriğinde en az %50 geri dönüştürülebilir malzeme içeren yeni ambalajlarımız ile ürünlerimizi sevk etmeye başladık. Gelecekte de gerek çevreci yatırımlarımız gerekse sürdürülebilir ve çevreci ürünlerimiz ile örnek ve öncü olmak hedefiyle çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Teknoloji yatırımlarımız, sürdürülebilirlik hedeflerimizi destekleyerek, iş süreçlerimizi hızlandırmak, verimliliği artırmak ve müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak için stratejik bir öneme sahiptir. Dijital dönüşüm vizyonumuz doğrultusunda, ERP, CRM, BI, AI, Cloud ve RPA projelerine büyük önem vermekteyiz. Önceliğimiz, tüm iş süreçlerimizi dijitalleştirerek operasyonel mükemmeliyeti yakalamak ve yenilikçi teknolojilerle rekabet avantajımızı sürdürülebilir kılmaktır. İzocam olarak, dijital dönüşüm yolculuğumuzda birçok önemli projeyi hayata geçirdik ve yeni projeler planlamaya devam etmekteyiz. 2020 yılında SAP S/4 HANA’ya geçiş yaparak tüm iş süreçlerimizi entegre bir platformda yönetmeye başladık. 2021 yılında Power BI platformunu devreye aldık ve iş zekası çözümleriyle veriye dayalı karar alma süreçlerini güçlendirdik. Aynı dönemde RPA (Robotic Process Automation) teknolojisini kullanarak birçok sürecimizi otomatize ettik ve operasyonel verimliliğimizi artırdık. 2022 yılında yapay zeka (AI) tabanlı satış tahmini, maliyet tahmini, fiyat önerisi yapan projemizi devreye aldık. 2023’te Salesforce CRM projemizi başarıyla tamamladık. 2024 yılında başlattığımız diğer bir proje ile üretim ve enerji verilerini anlık olarak takip ederek süreç optimizasyonunu sağlamayı hedeflemekteyiz. Gelecek dönemde üretim süreçlerinde dijitalleşme, yapay zeka entegrasyonu ve siber güvenlik alanlarına odaklanarak daha geniş çaplı projeler hayata geçirmeyi planlamaktayız.
BT odaklı yatırımlarımız, İzocam’ın operasyonel verimliliğini ve esnekliğini artırarak sektörde fark yaratmamızı sağlamıştır. Dijitalleşme projelerimiz, üretimden satışa, sevkiyattan finansal süreçlere kadar tüm iş birimlerimizde daha hızlı, hatasız ve veri odaklı karar alma yeteneğini güçlendirmiştir. Ayrıca, RPA projelerimiz sayesinde tekrarlayan manuel iş yüklerini azaltarak insan kaynağımızı daha stratejik işlere yönlendirdik. 2025 ve orta vadeli hedeflerimiz arasında, fabrikalarımızda dijitalleşme projelerini artırmak, yapay zeka (AI) uygulamalarını tüm iş süreçlerine entegre etmek yer almaktadır. Aynı zamanda, siber güvenlik yatırımlarımızı da genişleterek, dijital altyapımızı en güvenli şekilde yönetmeye devam edeceğiz.”